bugün

bazen derizya dinden imandan çıkarma adamı. işte o anlarda kaçıp gitmek isteriz, uzaklaşmak isteriz o insandan veya ortamdan. çünkü biliriz kalırsak öfkemize hakim olamayacağımızı. ama öyle zamanlar oluyorki, o içinde bulunan ortamdan gidemiyorsunuz. işte öyle bir gün lisede matematik öğretmeninin ders eğlenceli geçsin diye kendini espriye adaması ama işin içine sıçması sonucunda ''bu adamı kessem kaç sene yerim?'' diye kendi kendime sorduğum ve o sınıftan kaçmak istediğim, ama derse girdiğim için çok geç olduğunu düşündüğüm bir durumdu. katil olmayı ilk orada istemiştim.

adamın her ders yoklama alması bile onu öldürme sebebiydi.

''yoklama tamam mı? olmayan parmak kaldırsın.'' gibi bir espri. götümü açıp yarıla yarıla gülmeyi çok isterdim ama götüm bile gülemedi. ufacık bir ses bekledim yine yoktu. her neyse bu klişe olan, dahası var.

parantez açacağı bir matematik probleminde ''ne diyor şimdi bu? aç beni diyor! hay hay! açiiiim seni yavrum.'' gibi kırk yılımı versem gülemeyeceğim espriler.

herif öyle dengesiz ki, bir gün öğretmenler odasının önünden geçiyorum baktım almış su fışkırtan yüzüklerden bir tane, öğretmen arkadaşlarına sıkıyor. boş gofret paketini dolu görünüme sokarak yer misin? diye arkadaşlarına uzatıyor. sinirden ağlayacaktım. plan bile yapmıştım öldürmek için. merdivenlerden atacaktım. ama nasip değilmiş.

ergenliğime kabus gibi çoktü bu ibnenin oglu.