bugün

her gittiğimde secde edip toprağını öptüğüm kutsal topraklar... son ziyaretimde kafamı kaldırıp karşıyakaya baktığım ve tersanenin karşısındaki karşıyakalı yazısının silinmiş olduğunu gördüm ki; beni derinden sarsan bir olaydı.
(bkz: göztepe)
yaşamak için ortalama herhangi bir dünya kentindekinden daha fazla neden bulabileceğiniz ilçe. herşey var, eksik yok; ayrıca çocukluk ve gençlik geçirmek için de, ortayaşı aşıp emekliliği de sükunetle geçirmek için de dünya üzerindeki en ideal yerdir.*
tam bir basketbol şehri olan, vazgeçilmez, aşık olduğum, yaşadığım ,35.1/2 plakalı ilimiz...
içinde yaşamanın bi şans olduğu,başka illere okumaya gidince daha çok özlenen,kesinlikle ileride de yaşamak istediğim, doğup büyüdüğüm ilçem.
ufukta görünen vatan borcu dolayısıyla hasretine nasıl dayanacağımı bilemediğim, gecenin sessizliğinde duyulan dalga seslerinin içimi daha bir acıtmakta olduğu yer.
(bkz: kordelia)
topraklarını ölesiye seven insanların yaşadığı yer.

(bkz: kutsal topraklar)
gurbetteyken bile ondan kopamazsın. gider iki karşıyakalı bulursun onlarla eve çıkarsın. kapı çalındığında yeşil diye bağırırsın sonra cevap beklersin. parola kırmızıdır.
özgürlüğün insanın damarlarına işlediği, güneş ve denizin bitmeyen dostluğunda, ispanya' nın bask bölgesi' ni andıran, cennetten bir parça.
(bkz: izmir değil karşıyaka)
an itibariyle star tv'de tanıtılan aşmış semt.
karsıyaka cok büyük bir ilce oldugundan ve nüfusu 500000 e yakın oldugundan ayrı bir şehir gibidir,ondan 35.1/2 dir.
an itibariyle insanı ürperten bir sarılığa sahip ilçe. güneş tutulmuş hissi veriyor.
havadaki kahverengi ( evet resmen kahverengi) bulut topluluğuna bakılırsa birazdan üzerine çamur yağabilecek ilçe.
izmir 'in bir ilçesidir. izmir körfezi kıyısında yer alır. Eski izmir'in yerleşim alanı Bayraklı Karşıyaka sınırları içindedir. Bu Karşıyaka için hem bir övgü kaynağı hem de yatırım alanıdır. Eski izmir Ege tarihinin AiOL-iyon kültürünün merkezi, odak noktasıdır. Ozanların hocası burada doğmuş, destanların yücesi burada yazılmıştır. Homeros ve iliada-Odeysseia burada yazılmış ve dünyaya, çağlara ışık saçmıştır. Çağdaş uygarlığın, kültürün, tarihin temelinde izmir-Karşıyaka vardır.

Karşıyaka Yamanlar Dağı'nın eteği ile deniz arasında kalan, eskilerin "Kordelya" da dedikleri bir eğlence ve dinlenme yeridir. Kafeleri, lokantaları, barları, sahil banyoları ile sahilde bin Avrupa şehri, Soğukkuyu taraflarıyla bin Türk şehri değerlendirmeleri Karşıyaka içindir. Karşıyaka'nın eski ismi Cordelieu veya Cordelio idi. Cordelio ismi, Richard Coeur de Lion'dan gelmektedir. (Arslan Yürekli Rişar) Coeur de Lion'un sondaki "n" harfi yüzyıllar içinde kaybolmuş ve Cordelio olmuştur. 1190'lı yıllarda 3. Haçlı Seferi'ne katılan ve Selahattin-i Eyyübi'ye karşı çarpışan Arslan Yürekli Rişar'ın izmir'e geldiği bilinmemekle beraber, karayolundan Kudüs'e giden bazı hristiyan şövalyeler grubu, izmir'in karşısındaki ormanlık sahil şeridine gelmişler ve ordugah kurmuşlardır. Buraya Avrupa'nın en şanlı kahramanının adını vermişlerdir.

Türkler de en eski çağlardan beri izmir'in karşı sahiline Karşıyaka demişlerdir. 1081'de izmir'de Çaka Bey döneminde ve daha sonra Aydınoğlu Umur Bey zamanındaki izmir savaşlarında "Karşı-yaka" ve "karşı-sahil" tariflemesi, Selçuklu silahşörleri arasında söylenegelmiştir. Karşıyaka'nın en önemli özelliği, denizin kenarına kadar inen Yamanlar ormanları, yemyeşil bahçeleri ile izmir'de bir mesire ve eğlence yeri olarak parlamasıdır. 18. yy.'ın sonuna kadar bu bölgeden gelip geçmiş ünlü batılı seyyahlar Cordelio denilen bu cennet yeşili, sahili anlatmadan edememişlerdir. 18. yy.'da Karşıyaka, özellikle zeytinlikleri ile ünlü bir köy olarak kayıtlarda geçmektedir.

1865 yılında geçen tren yolu Karşıyaka'nın hızla gelişmesine yol açmıştır. 1891 Aydın Vilayet Salnamesi'ne göre 832 ev ve 1080 kişilik bir nüfus vardır. 1884'te kurulan Hamidiye Vapur Şirketi'nin Karşıyaka'daki tahta iskeleye vapur seferlerine başlaması, gelişmeyi daha da hızlandırmıştır.

Bu yıllarda Karşıyaka'da ikili bir yerleşme atbaşı ilerlemiştir. Sahil şeridine, buradan büyük arsalar alan levantenler ve yabancı tüccarlar yerleşerek yalılar ve köşkler yapmaya başlamışlardır. izmir Tümen Komutanı Giritli Ferik Hüseyin Hilmi Paşa ise Soğukkuyu civarını Türklerin iskanına açmıştır. Böylece yüzlerce yıl önceden Yamanlar'ın Alurca-Sıralıköy yörelerinde yaşayan Türkler yaygın bir şekilde Soğukkuyu'ya yerleşmeye başlamışlardır.

Karşıyaka'nın ilk Belediye Başkanı Çömezzade Hacı Mehmet Efendi, 1874'te Soğukkuyu Camii'ni inşa etmiş ve beldeye büyük hizmetler vermiştir. izmir Tümen Komutanı Ferik Hoca Osman Paşa, tramvay caddesi üzerinde çarşıya doğru ikinci camiyi inşa etmiştir. Bu yıllarda levantenlerin mülkiyetindeki sahildeki evler daha çok yazlık sayfiye olarak kullanılır, Pazar günleri kordon boyu çok kalabalık ve şenlikli olurdu. Papa Scala veya Papas Köyü olarak isimlendirilen Bostanlı ise Menemen'in karpuz ve kavununun boşaltıldığı, gemilere yüklendiği bir iskele idi. Türkler de bu yüzden ona Bostanlı demişlerdir.

Bağımsız belediye olarak 1984 yılında kurulmuş olan Karşıyaka Belediyesi'nin bu tarihten sonraki ilk Belediye Başkanı Nevzat Çobanoğlu'dur(1984-1988). Daha sonra Cihan Türsen(1989-1994), A.Kemal Baysak(1994-1999), Şebnem Tabak (1999-2004) Belediye Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Şu anki Belediye Başkanı Cevat Durak'tır.
göztepe ile olan rekabetlerinde önde olduklarını iddia eden bir semttir. nedenleri de şudur:
efendim, günlerden bir gün izmir'e ünlü biri gelir.ve bu kişiyi karşılamaya ayrı ayrı göztepe taraftarı ve karşıyaka taraftarı gelir.şahıs, izmir'in bu iki semtindeki insanlara tek bir sıfatla hitap etmek ister ve iki semt karşılıklı yakalarda bulunduğu için her iki kesime birden seslenir:"sevgili karşı yakalılar!!" bu laf tabii ki olağan karşılanmaz ve olanlar olur...
hasretiyle yakıp tutuşturan yurdum. kutsal topraklar.
(bkz: unutmak kadar uzak sevdamız kadar yakın)
martinin en fazla tuketildigi yerlesim birimi.
(bkz: tiyatro sokagi)
ara sokaklarında kitap sahafları olan izmir ilçesi.
ya söze nasıl başlayabilirim ki adı üstünde 'KARŞIYAKA' işte.
Belki adını boş bir düşünce ile okuduğunuzda birşeylere karşı olan ve birilerinden farklı olan insanlar topluluğunu duyumsayabilirsiniz.Gerek içersinde yaşayanlardan gerekse de özlem duyan insanlardan anlaşılacağı gibi çok farklı bir yerdir.Benim doğup-büyüdüğüm, sahilinde bilmem kaç yüzbinkere denize bakarak ve Karşıyaka'nın kendisine has kokusunu içime çekerek gezdiğim yerdir.Kısa olarak 'KSK' olarak tabir edilen yerdir.(Otobüs biletlerinde bile görürsünüz * Hele çarşısı yok mudur ne siz sorun ne ben söyleyeyim size.Metrekare 3 ticky kızın düştüğü, bıçkın delikanlılara sahip olan çarşının tek problemi yıllardır çözüm bulmayan taş döşemeleridir.(Ah yeşil-kırmızı taşlar bir döşeyemedirler gitti doğrusu) Konak,Alsancak yahut Pasaport'a geçerken gerek yeni jenarasyonun fanatizm duygusuyla demesine rağmen eski toprak insanlarının bile izmir'e geçiyoruz dediği; dönüldüğünde de evinize geldiğinizi hissettiğiniz, tapınalacak yerdir. Girişinde 'Kutsal ToprAklara Hoşgeldiniz' pankartı bu dediğimi doğrular niteliktedir. izmir'e yanlız bürokrasi açısından bağlı olan bunun dışında ne kültür bakımından ne de diğer yönleri bakımından bir bağlılığı bulunmayan yerdir. 35 1/2 olarak adlandırdığımız; bu ifadeyi gerek kendimize has yeni bir plaka olarak ifade edebileceğimiz okumaya kalktığımızda ise izmir'in yarısı KARŞIYAKALI anlamanı çıkarabileceğimiz (birçok kimsenin Karşıyaka dediğimiz bize ilk dediği şeydir ayrıca)bir sıfata sahibizdir.Bunun dışında izmirli değiliz biz KARŞIYAKALIYIZ sloganı ile yaşayan insanlar kitlesini içersinde barındıran Allah'ın bizlere lütfettiği güzelliklere sahip olan bir Ege şehiridir.
sabah uzak diyarlardan* gelmişsinizdir. eski tren garının olduğu yerde inersiniz dolmuştan. sırtınızdaki yüke bakmadan dolanırsınız mis gibi boyoz bulmak, evdekilere çifte süpriz yapmak için. hiç de zor olmaz zaten bulmak,hemen orda belediyenin karşısında bulursunuz en az 2 tane. sonra aksoy zaten iki adımlık yer uçarak gidersiniz evinize.evde güzel bir süprizle yaparsınız kahvaltınızı ailenizle. akşama doğru dışarı çıkar buluşursunuz arkadaşlarınızla. yavaş yavaş süzülürsünüz sahile, ama önce sahilin karşısındaki mekanınızdan bol bol midye alırsınız tabi isteğe göre marriachi yada bildiğin fıçı efes. sonra, sonrası oturur eşsiz manzaraya karşı hem içer hem sohbet edersiniz. tadını çıkartırsınız, çünkü bilirsiniz ki bir dahaki sefer hangi tatile denk gelir allah bilir. siz sohbete devam ederken arada teyze* gelir alır boş şişeleri siz devam edersiniz. sonra gecenin tatlılığında dönersiniz evinize.

işte budur benim için karşıyaka. her ne kadar karşıyakalı olunmaz doğulur deseler de, siz öyle hissettikten sonra ne önemi vardır ki kafa kağıdında manisa yazmasının. çarşı hisseden herkese çarşı, kordon yazın herkese piknik yeri, bostanlı tansaş herkese basketten sonra soluklanma mekanı,dnr iskele önü herkese ilk sevglisiyle buluşma yeri...
çiğliden sonra bayraklının da ayrılmasıyla üçe bölünmüş olan en şahane ilçedir. bu bölünmeler bariz siyaset kokmaktadır.
Denize girilir bir plajı olsa, Cannes ya da Marbella gibi Akdeniz'in en gözde sayfiye kentleri yanında sıfır kalır.
(bkz: karsiyaka spor kulubu)
en güzel yanı karşıdan görülen manzarasıdır. başka da bi halta yaramayan kutsal (!) toprak parçasıymış. *