bugün

Günümüzde olan, bu gidişle sonsuza kadar gidecek olan hadisedir.

efendim bunu şu olaydan anladım. bilindiği üzere karneler öğrencilere veriliyor ve iyi not alan öğrenciler sevinç manyağına dönerken kötü not alan öğrenciler içlerinden bin tane küfür ediyolar. ardından annelerine ve babalarına yapacakları açıklamayı düşünürken, birde akla şu soru geliyor;
ben büyüyünce neolcam?

karne belli, kötü dimi? inkar etme kardeş. liselerin %60'ı kaldığına göre geçen sene, bu senede pek farklı değildir. bu yazıyı okuyan arkadaşta büyük ihtimalle o %60'ın içindedir. hadi ben başarılıyım diyosan, yinede oku arkadaş, sanada bişeyler katalım.

şimdi bu karneden herkesin beklentisi farklıydı dimi. herkesin razı olduğu ayrı bir durum vardı. mesela örneklerle açıklayalım;

1)çok süper bişey bekliyorum diyen tayfa:
oldukça azınlıkta olan bir tayfadır. ama helal olsun denilir. zaten bu tayfaya başka şeyler söylenemez.

2)işte 3-4 bekliyorum diyen tayfa:
bu grupta azınlıktadır. soyları tehlikededir. düz liselerde fazla bulunmazlar. yanlarına geçilip, kopya çekilinir bunlardan. yine bunlarada fazla bişey denmez.

3)abi sınıfı geçiyim o bana yeter diyen tayfa:
haaaa,işte geldik bizim has tayfaya. bunların soyu değil tükenmek, son hızla çoğalmaktadır. ha belli bir vakir sonra tastikname ile karşılaşmak durumundadırlar, o ayrı. bu arkadaşlar bide geçerli notda alamazlar. abi en büyük örneği şuan karşınızda. bu yazıyı yazan bir ''abi sınıfı geçiyim o bana yeter'' diyen tayfa.

fakat abi şimdi bu koşturmaca ne şimdi? amaç ne bu çalışmada ki? amaç ne karnedeki? şimdi abi bir düşünelim, iyi karne aldık, kötü karne alandan ne farkımız kaldı? o kağıdın üstündeki numaralar farklı bir tek. şimdi asıl amacı düşünelim arkadaş. amaç bir üniversite dimi? peki ordan sonra? iyi bir iş. peki sonra? emeklilik. peki sonra? final, yani ölüm abicim... iyi bir işten kastımız nedir abicim? doktor, mühendis, müdür. yani abi, bütün diğer meslekler varoş mesleği, bunlar mı bi adam gibi meslek. dur şimdi, abicim biz neden çoğunlukla bu meslekleri istiyoruz? çünkü istediğimiz o meslekler değil! onlardan gelecek para! küçük yaşta, daha dişlerimiz yeni yeni çıkarken büyüklerimiz hep ''çalış evladım, iyi bir işin olsunda bol bol para kazan, her istediğini al'' demediler mi? bu dünyada ozaman önemli olan mesleğimiz değil. önemli olan parayı kazanmak. çocuk biliyomu doktor ne mühendis ne? bilgisayar mühendisi şimdiki ortaokula giden talebelerin favori mesleği. neden? çünkü abi bilgisayar. hem paralı iş, hemde bilgisayar yani. bütün gün call of duty, warcrfat, metin2, counter oynayacaklarını sanıyolar herhalde. bilgisayar mühendisi ne onu bilmedikleri halde onu olmak istiyo zamane veletleri. hani bilenlere lafım yok, fakat abi çoğu bilmiyor. mühendis=para, bilgisayar=eğlence. adamlar eğlenip para kazanacaklarını sanıyolar herhalde.

bir diğer husus ise herkesin yerini bilmesidir arkadaş. çocuk kötü karne getirdi diye çocuğun haleti ruhiyesini sikmenin alemi yok. sen sanki zamanında takdir getirdiydin. şimdi 3 belirli mesleği söyledim. doktor, müdür ve mühendis. abi düşünsenize bir ülkede sırf doktor, müdür ve mühendis var. olması mümkün olmayacağı gibi, bir okuldada takdir getiren ile sınıfta kalan olacaktır. bu ülkeye marangozda lazım, kasapta lazım, şöförde lazım, tamircide lazım, kapıcıda lazım, lazım oğlu lazım. ne oldu, beğenemediniz mi? varoş mesleğ olarak mı görüyosunuz bu meslekleri. ozaman abicim bir gözünüzü açın. daha az para kazanıyolar diye, kendimizi zengin olacaz diye sikertmenin alemi yok. kötü not aldıysak aldık. gelecekde de alabiliriz. olabilir. istediğimiz meslekleri (her nekadar bir bok bilmesek de) olamaya biliriz. suç sizde değil. suç bu sistemde. suç eğer iyi kazandıran bir meslek sahibi olamaz iseniz, hayatınızın boktan geçeceğini şırıngalayan bu sistemde. küçük yaştan itibaren sizi sırf 'para' için koşturan, at yarışı gibi koşturan, sorunlu bir ergenlik geçirmenizi sağlayan, bunun izlerini hayatınız boyunca taşıyacağınızı bildikleri halde, ileriki yaşantınızda belki sinirli, depresif veya daha başka kötü kişiliklere kavuşacağınızı bildikleri halde, sizi oynatan bu sistemde. size kendisi efendi olarak tanıtan bu sistemde. siz ne zannediyosunuz? bol para, iyi bir iş, iyi bir üniversite ardından hayatınızın cennet gibi geçeceğini mi zannediyorsunuz?

biraz mantıklı düşünmeye davet ediyorum. sonuçda inançlı insanlarız değil mi? bu dünya bir imtihan değil mi? ozaman imtihan süresince zor sorular hep olmayacak mı? sen ilk sorulara doğru yanıt verdin diye, sonradan sınavı sallayabilir misin? tabii ki çok mantıksızca davranmış olursun. aynen buda öyledir. para, üniversite ve rahat bir meslek asla seni sonsuz refaha ulaştırmaz. mutlaka bir aksilik çıkar. mutlaka bir derdin olur. derdin olmaz ise zaten bu dünyada bir varlık teşkil edemezsin. dertsiz insan bu dünyaya fazladır. gitsin ayda yaşasın.

sonuç olarak anlatmak istediğim bu bir sınav dünyası. dünyanın kendisi bir sınav. ve ierde hangi mesleği seçerseniz seçin, elbet derdiniz olacak. şimdi sizi koşullayarak zayıflatıyorlar. ona izin vermeyin. sizin hakiminiz sizsiniz. o karne sadece eski model bir kağıt parçası. o sizin hayatınıza şekil veremez. ona nedense tanrı gözüyle bakıyorlar artık. ondan korkuyoruz, onla seviniyoruz. hayatımızı değiştirenin o olduğunu düşünüyoruz. halbuki o kendisini korumaktan bile aciz. evet, yırttım. çünkü herkesin korktuğu o karneden korkmuyorum. benim hayatıma yön vereceğine inanmıyorum. beni mutlu edeceğine veya üzeceğine inanmıyorum. kısacası ona inanmıyorum. o benim gözümde sadece bir kağıt parçasıydı. insanların onu yırttıktan sonra verdikleri tepki ve şaşkınlık ise beni dahada üzmüştü. inanamıyolardı. halbuki yırttığım bir kağıt parçasıydı. nasıl normal bir kağıt yırtmıştım, onuda yırtmıştım. bunu yapmak için insan üstü güçlere gerek duymamıştım. ama bazı insanların kutlaması, bazı insanların anlam verememesi, bazı insanların şaşkınlıktan şok olması. neyden bukadar aşırı tepki vermişlerdi anlamıyordum. çarpılmamdan mı korkuyolardı. karnenin beni lanetlemesi mi lazımdı? insanlar halen gözlerinde bu meseleyi çok büyütüyolar. şuan ülkenin etrafında kim bilir kaç kişi psikopata bağladı, kaç kişi intiharı düşünüyor. gençlerin ağzına sıçmaya bukadar meraklımıyız? onları hayattan soğutmaya, eğer kötü not alırlarsa hayatları boyunca kötü bir yaşam süreceklerini söylemeye hakkımız var mı? bu çocuklar iyi bir meslek sahibi olduklarında, ve başka türlü dertleri olduğunda, zamanında iyi yaşayacaklarını söyleyen insanları bulup dövmeye, kafalarını kırmaya hakları yok mu? 'hani sonsuza kadar mutlu olacaktık' demeye hakları yok mu? insan sadece bir yeri geçtimi ''tamam artık rahatım'' diyebilir. sırat köprüsü. ozamana kadar, ne bizi bu karne, nede başka bir put sonsuza dek mutlu'ya ulaştırabilir...

+efendim, efendim... arda, kutsal karneyi yırtmış.
-vay anarşist! halkı isyana getirecek haa!
+napalım efendim?
-tez vakte kadar kellesi uçurula!