bugün

Küçükken karneyi alır almaz baktığım ilk bölüm, öğretmenin dolmakalemiyle yazdığı açıklama bölümüydü.

genelde mavi güzel bir yazı ile yazılırdı. her defasında "Acaba bu sefer hangi güzel kelimeleri yazacak" diye beklerdim.
Artık bir klişe olmuştu benim için, "başarılarının devamını dilerim." yazısı. Ama onu defalarca okumak
yine de çok güzeldi.
Şimdi duyuyorum ki, öğretmen yeğenimin karnesine, "başarısız bir öğrencidir." diye yazmış.
Bunu duyunca, yeğenimden çok daha fazla canım sıkıldı. O Daha 9 yaşında. En değer verdiği varlık tarafından, böyle bir cümle
duymak/okumak üzmüştür o minik yüreğini. Onaylanmak için, gözüne girmek için çırpındığı öğretmeni, onu sevmiyor demek ki. Gözünde büyüttüğü, çok sevdiği bu adamın onun beyninde ve de yüreğinde oluşturduğu tahribatı bilemezsiniz.

Öğretmenlerin bu konuda hassas olması gerekir. Bir çocuğa, "sen başarısızsın, yapamazsın!" diyerek onu motive etmeye çalışmak ahmaklığın daniskasıdır. Maalesef bu meslekte, hala eski kafayla meseleleri çözeceğini zanneden eğitimciler var, maalesef!
çok gereksiz ve gurur kırıcıdır. onun yerine yeterli düzeyde çalışmıyor yazılabilir. ama tek cümleyle geçirmek varken ne gerek var demi?