bugün
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç19
- babalar günü15
- ismeti yazar yapan moderatör11
- özge özacar'ın memeleri11
- kurban eti dağıtmak mecburi mi9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi8
- gideon reid morgan jj39
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları13
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi12
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- özgür özel11
- ups boobss nickli yazar29
- yazarların başarılı olduğu dersler10
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler13
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- kitap okuyan erkek11
- anın görüntüsü15
- memati192313
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı19
- 5 milyon tl verseler fatih ürekle sevişir misiniz17
- erkekte en seksi göz rengi hangisidir sorunsalı15
- moda iskelesi8
- yurtdışı çıkış harcı8
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
- insan olmaya ceyrek kala13
- hasan can kaya13
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kitapçıya gidip dakikalarca vakit geçiren dallama9
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği12
- turk kizlarinin rus kizlardan daha guzel olmasi15
- kızlar kilolu erkeklerle seksten zevk alırmı30
- istanbul da yaşayan yazarlara soru10
- bazen ekmek arası salça yiyorum9
- hasan can kaya'nın gözaltına alınması9
- yetkili yapsanız da yeter11
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- tüm sözlük kölemdir20
önceden bilinmiyorsa tehlikeli bir durumdur.
vallahi de billahi de bilmiyordum. hadi ben bilmiyorum, dostlarım dediğim, yoldaşlarım, kadim samurai kardeşlerim dediğim ipne arkadaşlarımın biri de mi söylemez. yoksa ne haddimize 15-16 yaşımızla nazım hocanın kızına aşık olmak.
karate salonuna yazıldığım gün kıza da yazılmaya başladım. o da öğrencilerin arasındaydı. ne hocamız ne kendisi hiç çaktırmıyordu hoca kızı olduğunu. ders boyunca öküz gibi kıza bakarken, peşi sıra dolanıp "ince belde kara kuşak, gel öpeyim yavrum yumuşak yumuşak" diye türkü söylerken meğer ölümle yaşam arasındaki ince çizgide geziniyormuşum, çok sonradan dank etti kafama. soğuk terler akıttım her sonradan aklıma geldiğinde. kız çok da güzel değildi hani. ama savurduğu her tekmeyle, attığı her yumrukla daha da aşık olmuştum. çocukluk işte. çocukluk hayalleri.. "ulan bi sevgili olsak beraber mahallede sikertmedik çocuk bırakmayız" hayalleri.. ah o masum çocukluk hayallerim..
gözüne girmek için neler yapmadım ki. daha yukarı tekme sallayabilmek için yırttığım eşofman altları burdan köye yol olur. yırttığım lifleri ucuna eklemiyorum bile. ya o iki kişinin yüksekte tuttuğu ipi daha da yükseltip üzerinden atlarken ipe takılıp top gibi yuvarlanışlarım, sinirimden ipi tutan kırmızı kuşak abilere "adam gibi tutsanıza olm şu mına kodumun ipini" diye diklenip yediğim sopalar..
bir gün dayanamadım, ders arasında söyledim bir çırpıda. "ben seni seviyorum serpil" dedim. gülümsedi. "ama ben nazım hocanın kızıyım ali" dedi. başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen. suratımda aduketler, döner tekmeler patladı sanki.
bir an nazım hocanın öğrendiğini hayal ettim. salonun ortasında duruyordum. nazım hoca karşımda, gözleri aynı ülkücü bıyıkları gibi yandan aşağı doğru sarkmıştı. bildiğin "sikicem seni birazdan hazır ol" bakışı ile bakıyordu yüzünde. bir apçagi ile beni havalandırıp gelişine yopçagi ile vuruyordu. havada uçarken serpil ile göz göze geliyordum. buğulu gözlerle bakıyordu bana. sonra türk filmlerindeki karate salonları gibi tüm öğrenciler çullanıyordu üzerime. yere düşürmeden japon kale maç yapıyorlardı benimle..
irkilerek kaldırdım kafamı kurduğum hayalden. nazım hoca duyarsa beni ters çevirir düz siker diye düşündüm. evet mantıklı düşünebiliyordum artık. hiçbir şey söyleyemedim. sevecenlikle omzumu okşayıp kalktı yanımdan serpil. bakakaldım arkasından.
ince belde kara kuşak, yavşaksın nazım hoca, yavşak.
vallahi de billahi de bilmiyordum. hadi ben bilmiyorum, dostlarım dediğim, yoldaşlarım, kadim samurai kardeşlerim dediğim ipne arkadaşlarımın biri de mi söylemez. yoksa ne haddimize 15-16 yaşımızla nazım hocanın kızına aşık olmak.
karate salonuna yazıldığım gün kıza da yazılmaya başladım. o da öğrencilerin arasındaydı. ne hocamız ne kendisi hiç çaktırmıyordu hoca kızı olduğunu. ders boyunca öküz gibi kıza bakarken, peşi sıra dolanıp "ince belde kara kuşak, gel öpeyim yavrum yumuşak yumuşak" diye türkü söylerken meğer ölümle yaşam arasındaki ince çizgide geziniyormuşum, çok sonradan dank etti kafama. soğuk terler akıttım her sonradan aklıma geldiğinde. kız çok da güzel değildi hani. ama savurduğu her tekmeyle, attığı her yumrukla daha da aşık olmuştum. çocukluk işte. çocukluk hayalleri.. "ulan bi sevgili olsak beraber mahallede sikertmedik çocuk bırakmayız" hayalleri.. ah o masum çocukluk hayallerim..
gözüne girmek için neler yapmadım ki. daha yukarı tekme sallayabilmek için yırttığım eşofman altları burdan köye yol olur. yırttığım lifleri ucuna eklemiyorum bile. ya o iki kişinin yüksekte tuttuğu ipi daha da yükseltip üzerinden atlarken ipe takılıp top gibi yuvarlanışlarım, sinirimden ipi tutan kırmızı kuşak abilere "adam gibi tutsanıza olm şu mına kodumun ipini" diye diklenip yediğim sopalar..
bir gün dayanamadım, ders arasında söyledim bir çırpıda. "ben seni seviyorum serpil" dedim. gülümsedi. "ama ben nazım hocanın kızıyım ali" dedi. başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen. suratımda aduketler, döner tekmeler patladı sanki.
bir an nazım hocanın öğrendiğini hayal ettim. salonun ortasında duruyordum. nazım hoca karşımda, gözleri aynı ülkücü bıyıkları gibi yandan aşağı doğru sarkmıştı. bildiğin "sikicem seni birazdan hazır ol" bakışı ile bakıyordu yüzünde. bir apçagi ile beni havalandırıp gelişine yopçagi ile vuruyordu. havada uçarken serpil ile göz göze geliyordum. buğulu gözlerle bakıyordu bana. sonra türk filmlerindeki karate salonları gibi tüm öğrenciler çullanıyordu üzerime. yere düşürmeden japon kale maç yapıyorlardı benimle..
irkilerek kaldırdım kafamı kurduğum hayalden. nazım hoca duyarsa beni ters çevirir düz siker diye düşündüm. evet mantıklı düşünebiliyordum artık. hiçbir şey söyleyemedim. sevecenlikle omzumu okşayıp kalktı yanımdan serpil. bakakaldım arkasından.
ince belde kara kuşak, yavşaksın nazım hoca, yavşak.
çok acıklı olaylara sebep olabilecek durum.
aşk için ölmek isteyenler bu yola başvuracaktır*
aşk için ölmek isteyenler bu yola başvuracaktır*
suç aletsiz ölümlere sebep olabilir.
Hocanın gözüne girebilmek için en kötü ihtimalle kara kuşak seviyesinde olunması gereken vahim durum. Yoksa bu aşk sonsuza dek platonik kalabilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar