bugün
- içlik giyer misiniz13
- bütün sözlük erkekleri alçaktır21
- bik bik'in mutfağına konuk olmak16
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- sözlük yazarlarının pizzaları9
- jose mourinho24
- bekar kadın akşam yemeği10
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- klarnet calan sarapci koala 68
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü28
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- neden sürekli kabız oluyorum18
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko8
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı107
- fenerbahçe taraftarı29
- ismail kartal9
- the crying one9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- okan buruk18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe8
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
ikisi yanyana hiç yakışmıyor değil mi? insan denince aklımıza güzel olan bir çok şey geliyor fakat kapitalizm denince ise o güzel olan herşeyi pazarlamak geçiyor insanın aklından. kapitalist sistemi insanlık bu kadar neden sevdi diye düşündüm, sonra özgür olmak istedikleri için bu denli sevdiklerini anladım. insan paranın olmadığı yrde birbirine muhtaç oluyor ama para olunca parasıyla ihtiyacı olanı satın alabiliyor.
fakat ortada bir sorun olması gerek ki, dünya nüfusunun hepsi umutsuzluk içinde. yavaş yavaş ve topluca yüreğimizden bir şeyleri yitiriyoruz. ürettikçe daha çok tüketiyor, tükettiçe kendimizde tükeniyoruz. bende dahil olmak üzere dünya nüfusunun çoğu gece yastıklarına başlarını koyduklarında kendilerinden biraz daha nefret ediyor.
herkesin bi telaşı var, okul, eğitim, iş ve yuva kurmak ve asla katlanılmayacak şeylere katlanmak, yalakalık yapmak, haksızlıklara ses çıkarmamak, savaşları görmemek, umursamamak, neyi umursamamak diyecekseniz eğer, kendi onurumuzu kaybettiğimizi umursamamak. bunların hepsine, neden katlanıyoruz diye soracak olursanız, tek cevabı var bu iğrençlik devam etsin diye. var olan toplum ayakta kalsın diye sabrediyoruz.
okulu, işi gücü, veya daha bir çok pisliği hayatımızdan çıkarsak güneş doğmayacak mı, hayat devam etmeyecek mi? elbette herşey devam edecek fakat aşağılamayı seven insan, ne kendini nede başkalarını aşağışayabilecek.
ama ben bazen, hepinizin sorduğu gibi kendime soruyorum, hayat bu mu, bu kadar donuk bir şey mi, yoksa daha büyük, daha yüce bir durum mu? cevap ise hergün yastıklarımıza koyduğumuzda bizlere sitem eden yüreklerimizde saklı.
fakat ortada bir sorun olması gerek ki, dünya nüfusunun hepsi umutsuzluk içinde. yavaş yavaş ve topluca yüreğimizden bir şeyleri yitiriyoruz. ürettikçe daha çok tüketiyor, tükettiçe kendimizde tükeniyoruz. bende dahil olmak üzere dünya nüfusunun çoğu gece yastıklarına başlarını koyduklarında kendilerinden biraz daha nefret ediyor.
herkesin bi telaşı var, okul, eğitim, iş ve yuva kurmak ve asla katlanılmayacak şeylere katlanmak, yalakalık yapmak, haksızlıklara ses çıkarmamak, savaşları görmemek, umursamamak, neyi umursamamak diyecekseniz eğer, kendi onurumuzu kaybettiğimizi umursamamak. bunların hepsine, neden katlanıyoruz diye soracak olursanız, tek cevabı var bu iğrençlik devam etsin diye. var olan toplum ayakta kalsın diye sabrediyoruz.
okulu, işi gücü, veya daha bir çok pisliği hayatımızdan çıkarsak güneş doğmayacak mı, hayat devam etmeyecek mi? elbette herşey devam edecek fakat aşağılamayı seven insan, ne kendini nede başkalarını aşağışayabilecek.
ama ben bazen, hepinizin sorduğu gibi kendime soruyorum, hayat bu mu, bu kadar donuk bir şey mi, yoksa daha büyük, daha yüce bir durum mu? cevap ise hergün yastıklarımıza koyduğumuzda bizlere sitem eden yüreklerimizde saklı.
(bkz: kapitalizm ve kölelik)
insanın pazarda satılan üründen farkı yoktur. onu da tüketmeyi hedef alır bu sistem.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar