bugün

Ben ne bir kahramanım, ne de bir kahramanlık özentisi. Hiçbir sorunun çözüm garantisini de vermiyorum insanlara. Ama bana baktıklarında, güvenebiliyorlarsa, ne ala !

Mümkün oldukça mutsuzlukları çözmeye çalışıyorum. Gülümseyebildiğim kadar gülümsüyorum; olabildiği kadar bir aradayım insanlarla. Eskisi gibi bir köşeye çekilip birinin beni çekip almasını beklemiyorum. Sonunu kabaca düşünüyorum artık olacakların.

Çünkü bilmek, mutsuzluktur.

Ben bir kahraman değilim. Tıpkı hikayedeki karınca gibi safımı belli etme telaşındayım, dualarımı yüksek sesle söylüyorum, bedduaları ise unutmuyorum. Aynı duayı edenlerin yanında yürüyorum. Birlikteliğin gücünü hissediyorum.

Çünkü zirve, yalnızlıktır.

Ben ne başkasına benziyorum, ne de hayal edilebilecek kadar sıradanım. Ve bu farkımı da öyle veya böyle belli ediyorum, istesem de, istemesem de. Yıllar sonra bile, o kadar değişmeme rağmen yine özümdeki masum ve güçlü insan hala aynı. birinin hakkımdaki sözleri, yıllar sonra bile başka birinin cümlelerinde barınıyorsa, ben hep aynı adamım.

Ne böbürlenmektir bu, ne de bencillik ! "Ben" diyebilmenin vakti geçip gidiyor olsa da, neresinden dönersem zararın, odur bana kar kalan.

Yine de "süpermen olmak gerek bazen", değil mi ?