bugün

kadınların, erkeklerin anlamlı sorularına * karşılık olarak yapıştırdığı cevaplardır. karın ağrısı yaratabilir.

Erkek: Bana isminizi bağışlar mısınız?
Kadın: Neden? Sizin yok mu?

Erkek: Size bir içki ısmarlayabilir miyim?
Kadın: Aslında içkinin parasını direkt alsam daha iyi olur.

Erkek: Ben bir fotoğrafçıyım ve ne zamandır sizinki gibi bir yüz arıyordum.
Kadın: Ben de estetik cerrahım ve ne zamandır sizinki gibi bir yüz arıyordum.

Erkek: Sanırım sizinle daha önce bir kez çıkmıştık ya da iki kez?
Kadın: Sadece bir kez çıkmış olabiliriz, çünkü aynı hatayı ikinci kez yapmam.

Erkek: Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsunuz!
Kadın: Sanırım doğarken sizin payınızı da ben almışım.

Erkek: Bu cumartesi benimle çıkar mısınız?
Kadın: Üzgünüm, bu cumartesi başım ağrıyacak.

Erkek: Birçok erkeğin başını döndürüyor olmalısınız.
Kadın: Siz de birçok kadının midesini bulandırıyor olmalısınız.

Erkek: Sizi çok mutlu edebilirim.
Kadın: Nasıl? Gidiyor musunuz?

Erkek: Size evlenme teklif etsem, ne cevap verirdiniz?
Kadın: Bir şey diyemezdim muhtemelen, çünkü gülerken konuşamam.

Erkek: Sizi sinemaya davet edebilir miyim?
Kadın: Ben o filmi gördüm.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadın: Sizden saklanıyordum.

Erkek: Hayatım boyunca neredeydiniz?
Kadın: Hayatınızın geri kalanında da olacağım yerde, rüyalarınızda.

Erkek: Sizi daha önce bir yerde görmüş gibiyim...
Kadın: Evet, o yüzden artık oraya gitmiyorum.

Erkek: Bu koltuk boş mu?
Kadın: Evet, ama oturursanız bu boşalacak.

Erkek: Ne işle meşgulsünüz?
Kadın: Kadın taklidi yapıyorum.

Erkek: Sizi çıplak görebilseydim çok mutlu ölürdüm herhalde.
Kadın: Ben sizi çıplak görseydim gülmekten ölürdüm herhalde:
o kadar incedir ki gözükmez.

edit: (bkz: genç kadınlar rahatsız)
kılıçtan da keskindir. Oynamaya gelmez.
sıraat köprüsünden daha ince olduğu düşünülüyor.
(bkz: erkeklerin ince zekası)
bazen de erkeğin afedersin kafasını sken zekadır.
her lafın altında bir alt metin, bir asıl kastedilen, bir ima ararlar.

sözüm sana "ince zeka";

erkeklerin kafası genelde "direkt eylem"e ve "direkt ifade"ye dayalı çalışır.
"ay, bana şöyle dedi, acaba şunu mu kastetti..", "yok, bana çiçek almıyo, benden kesin nefret ediyor." gibi medyum memiş'un bile aklına gelmeyecek tahmin ve analizlerde bulunmayın.

er kişi birşeyi merak ediyorsa sorar ve sorduğu şey genelde merak ettiği şeydir. gördün mü "ince"m benim? direkt.. doğrudan..
mesaj kaygısı, ağız arama, zarf atma, antin kuntin işler yok.

öyleyse ne yapıyoruz? gossip girl'e, karı programlarına, dergilerdeki "onu ne kadar tanıyorsun?" gibi ergen kız anketlerine ara verip gerçek hayata dönüyoruz.

(bkz: welcome to the real world)
incelik sadece belde yakışır efendim.

onlara cinfikirlik değil hanımefendilik yakışır. herşeyi görüp bilip illa piçliğe mahal yok, pekala aklı başında davranmak için kullanılabilir, ki kanımca en iyi anneler yapar..

bi tane bulursam kaçırcam ansnstym
suya götürür susuz getirir...