bugün

Büyük felsefecilerin kadınlar konusunda söyledikleri çok şey oldu. Bunların çoğu aşağılayıcı nitelikteydi.

Platon ve Aristo'nun kadınlara bakışı

Timaios'un sonuna doğru, Platon evrenin oluşumu konusunda konuşurken, şu inciyi sundu:"Hayvanlar konusuna gelince, şunlar söylenebilir. Dünyaya gelen erkeklerden korkak ya da dürüst yaşamayanların bir sonraki kuşakta kadın doğasına dönüştükleri varsayılabilir.
Dürüst olmak gerekirse Platon'un bazen daha eşitlikçi görüşler dile getirdiği belirtilmelidir. Devlet'te kadınlar ve erkeklere aynı eğitimin verilmesini ve onlar için eşit olanaklar yaratılmasını savunur ve dogal yeteneklerin iki cinsiyet arasında benzer şekilde dağıtıldığını öne sürer, ama 'sonuçta kadınlar daha zayıf ortaklar" olduğu konusunda bizi uyarmayı ihmal etmez.
Aristo da kadınların erkeklerden aşağı oldukları görüşündeydi. Bu görüşünü açıkça söyledi:"Acıktır ki, ruhun bedeni yönetmesi, zihnin ve ussal öğenin tutkuyu yönetmesi doğal ve uygundur. Doğal olarak erkek üstündür ve kadın daha alt kademededir; birii yönetir öteki yönetilir.

Schopenhauer: Kadınlara Dair

Erkeklerin akılcı, kadınların ise tutkucu oldukları bu nedenle, kadınların ikinci sınıf insanlar oldukları görüşü, felsefe alanında sıkça ortaya çıkar. Ama bu hiçbir yerde Alman felsefeci Arthur Schopenhauer'in ki kadar değildir.
Schopenhauer denemesinin iceriginin daha giriş kısmında Fransız yazar Jouy'dan bir alıntı yaparak belli eder:"Kadınlar olmasa hayatımız yardıma muhtaç başlar, haz olmadan devam eder ve avuntudan yoksun olarak biterdi." Schopenhauer, bunun kadının işlevini ve değerini tam gösterdiğini düşünür.
Schopenhauer denemesinin devamında, kadınların erleklere göre daha az akılcı olduğunu; önemli şeylere göre önemsiz olanları sectiklerini; hak ve doğruluk duygusuna sahip olmadıklarını; içgüdüsel olarak kurnaz ve düzeltilemez ölçüde yalancı olduklarını; büyük sanat yaratmak bir yana, onun değerini anlamaktan yoksun olduklarını; ve bunun gibi daha nicelerini dile getirir.
Sadece fiziksel olarak kolu bacağı daha zayıf kaslardan müteşekkildir, lakin güçte kuvvette sanıyorum 100 barzo bir kadın etmez.
Kadınlar kocalarının güçlükle kazandığı parayı çarçur ettiğinden; dul kadınların, erkeklerin geride bıraktığı serveti savurganca harcadığından fena halde yakınır. Şöyle yazar:"Kadınlar erkeklerin para kazanmak için doğduğuna yürekten inanır." Denemenin sonuna doğru çokeşliliği savunur ve bunun kadınların yararına olacağını söyler, çünkü çok eşli ırklarda, her kadının gereksinimleri yerine getirilir.
Belirtilmelidir ki, Schopenhauer'in görüşlerinin çoğu onun zamanında sıradan ve yaygındı. Ama benim bildiğime göre başka hiçbir tanınmış felsefeci görüşlerini öyle pervasız ve aşağılayıcı deyişlerle dile getirmedi. işte hemen hemen rastgele seçilmiş bir kaç alıntı:

"Dişi biçimin görünüşü bize kadının yazgısında düşünsel ya da fiziksel büyük işler olmadığını söyler. Yaşamın cezasını iş yaparak değil acı çekerek yerine getirir..."

"Bu nedenle, her şeyi yalnız erkeği elde etmenin bir aracı olarak görmek kadınların doğasında vardır ve başka bir şeye olan ilgileri cilve ve taklitten ibarettir."
sadece fiziksel olarak değerlendirecek olursak, erkeğin kadından fizyolojik bir üstünlüğü olduğu doğrudur. ortalama bir kadının vücudundaki kas kütlesi, ortalama bir erkeğinkinden daha azdır. ancak bu, hayatta kalmanın kas gücüne bağlılığının minimuma indiği modern hayatımızda pek de gerçek bir üstünlük değildir. hayatını idame ettirmek için gereken parayı kazanmak için kas gücüne dayalı iş yapan kişiler dışında* kas gücünün bir avantajı yoktur. yeni gelişen teknolojiler ve teknikler kas gücünün yerini almaktadır. tabi eşimiz, annemiz açamadığı reçel kavanozu için evde bir erkeğe başvuruyor olabilir ancak gerekli alet ya da tekniği kullansa bunu pekala kendisi de açabilir.

onun dışında zeka ve ya duygusal anlamda bakacak olursanız iki cinsiyetin de kendince özellikleri vardır. bunlardan genel anlamda bir üstünlük ya da zayıflık çıkartılamaz.
(bkz: melis daha estetik)
Filozofların fikirlerine yer verilen önerme.