bugün
- okan buruk8
- fenerbahçe taraftarı8
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı119
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü33
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur16
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- ctrlx9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- bana aşık yazarlar10
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
size ben şöyle bir anımı anlatayım:
bi gün metrodayım, bi tane şık 'sir' almış eline bilgisayarını koymuş bankın üstüne, bi şekilde internete bağlanıyor. dedim "wirelessla kablonun olmadığı yerde internete nasıl bağlanıyosunuz?"
sir dedi ki "sana ne lan amırcık!".
"peki bana bunu açıklar mısınız nasıl oluyo da sokak ortasında nete bağlanıp da izzet altınmeşe-belkis akkale düetini izliyosunuz durmadan!"
dedi ki "sadece bi modem vasıtasıyla girip istediğim yerden bu ikiliyi doya doya izliyorum, dinliyorum"
kafama yattı yani hoşuma gitti! istediğin yerden süper ikiliyi dinliyordun.
tugay kerimoğluna düştü aklıma, anayım dedim.
ne zaman izzet altınmeşe-belkıs akkale ikilisini görsem izmir fuarı aklıma gelir. çocukken hastasıydık fuarın. mına koyım daha kız nedir? nasıl hacet giderir, bilmezken; o mini etekli mankenlere arsızca bakardık. tabi bunda pederlerin yönlendirmeleri de etkili olurdu:
- erdem gel buraya bak şu ablanı görüyo musun?
+ evet baba!
- ilik gibi dimi? ona var ya ayakta 5 postan var senin.
+ nası yani baba?
- siktir et sen hafızaya al bu görüntüleri ileride babana dua edersin.
manken ablaların dışında skimsonik yanarlı dönerli oyuncaklar, efendim envai çeşit robotlar, değişik değişik atraksiyonlar vesilesiyle gönülden bağlanmıştık izmir enternasyonel fuarına. en önemlisi de konserlerdi.
daha küçük bi yavrucakken, bi müzik güzel midir değil midir anlamazken her konser bize eğlenceli gelirdi. neden bilmem ama konser dedinmi yanardım yeminle.
tabe fuar şimdiye göre daha hareketli küçüklüğümüzde. o zamanın afedersin taşşaklı isimleri geliyo. bülent ersoylar, sezen aksular, ibolar falan.
bu adamlar hala taşşaklı gerçi ama o zamanların ağır toplarından olupta sonraları kenara çekilen iki isim var: izzet-belkıs.
babamın da nası bi zevki varsa o zaman tuttu beni bunların konserine götürdü. sahnede gördüğüm iki sanatçıdan çok gözümü alan kocaman bi "ben"di.
evet izzet hocanın yüzünün yarısını kaplayan benden bahsediyorum. "allahın yarattığıyla dalga geçilmez tabi" geyiklerine girmiycem. zaten en son o geyiği yapanlar kimliği belirsiz 5 kişi tarafından sikertilmiş olarak bulundu.
o ben, o söyledikleri garip şarkılar. allahım! o zamanlar çocuktuk, sonra çevremizdeki herkes bu tip şeylerle vakit geçiriyodu yani fuarda tuhaf konserlere gitmek gibi falan. sorgulamadan tadını çıkarmaya çalışıyorduk. "ulan başka çocuklar da izzet-belkıs konserine gidip kendilerinden geçiyorlar mıacaba?" gibilerinden şeyler yoktu aklımızda.
yıllar sonra büyüdük, hafiften sosyalleşmeler, al gülüm ver gülümler, çok pis yalarımlar falan. yani bizden farklı yerde büyümüş farklı şeyler yaşayan insanlarla tanıştık, aldık verdik. adamlar o yaşta devlet tiyatrosuna falan gidiyolarmış mnskym.
eee tabi biz okumadık, bi bok olamadık. her allahın günü eve gittiğimde annem hala laf sokar "ahh kahveden geleceğine, okuyup da takım elbiseyle işinden geleydin" deyu.
bi gün çıkıcam karşılarına anlatıcam: "ee okuyaydım da mına koyim niye beni izzetin beniyle büyüttünüz".
babam bi keresinde de ibonun konserinde koltuk numarası yüzünden kavga çıkarmıştı. evet babam tam bi sördü..
böylede bi anımdı bkzlarından kurtulmak adına: belkıs ve izzet; nefret ediyoruz sizden. hımsff hımsff!
bi gün metrodayım, bi tane şık 'sir' almış eline bilgisayarını koymuş bankın üstüne, bi şekilde internete bağlanıyor. dedim "wirelessla kablonun olmadığı yerde internete nasıl bağlanıyosunuz?"
sir dedi ki "sana ne lan amırcık!".
"peki bana bunu açıklar mısınız nasıl oluyo da sokak ortasında nete bağlanıp da izzet altınmeşe-belkis akkale düetini izliyosunuz durmadan!"
dedi ki "sadece bi modem vasıtasıyla girip istediğim yerden bu ikiliyi doya doya izliyorum, dinliyorum"
kafama yattı yani hoşuma gitti! istediğin yerden süper ikiliyi dinliyordun.
tugay kerimoğluna düştü aklıma, anayım dedim.
ne zaman izzet altınmeşe-belkıs akkale ikilisini görsem izmir fuarı aklıma gelir. çocukken hastasıydık fuarın. mına koyım daha kız nedir? nasıl hacet giderir, bilmezken; o mini etekli mankenlere arsızca bakardık. tabi bunda pederlerin yönlendirmeleri de etkili olurdu:
- erdem gel buraya bak şu ablanı görüyo musun?
+ evet baba!
- ilik gibi dimi? ona var ya ayakta 5 postan var senin.
+ nası yani baba?
- siktir et sen hafızaya al bu görüntüleri ileride babana dua edersin.
manken ablaların dışında skimsonik yanarlı dönerli oyuncaklar, efendim envai çeşit robotlar, değişik değişik atraksiyonlar vesilesiyle gönülden bağlanmıştık izmir enternasyonel fuarına. en önemlisi de konserlerdi.
daha küçük bi yavrucakken, bi müzik güzel midir değil midir anlamazken her konser bize eğlenceli gelirdi. neden bilmem ama konser dedinmi yanardım yeminle.
tabe fuar şimdiye göre daha hareketli küçüklüğümüzde. o zamanın afedersin taşşaklı isimleri geliyo. bülent ersoylar, sezen aksular, ibolar falan.
bu adamlar hala taşşaklı gerçi ama o zamanların ağır toplarından olupta sonraları kenara çekilen iki isim var: izzet-belkıs.
babamın da nası bi zevki varsa o zaman tuttu beni bunların konserine götürdü. sahnede gördüğüm iki sanatçıdan çok gözümü alan kocaman bi "ben"di.
evet izzet hocanın yüzünün yarısını kaplayan benden bahsediyorum. "allahın yarattığıyla dalga geçilmez tabi" geyiklerine girmiycem. zaten en son o geyiği yapanlar kimliği belirsiz 5 kişi tarafından sikertilmiş olarak bulundu.
o ben, o söyledikleri garip şarkılar. allahım! o zamanlar çocuktuk, sonra çevremizdeki herkes bu tip şeylerle vakit geçiriyodu yani fuarda tuhaf konserlere gitmek gibi falan. sorgulamadan tadını çıkarmaya çalışıyorduk. "ulan başka çocuklar da izzet-belkıs konserine gidip kendilerinden geçiyorlar mıacaba?" gibilerinden şeyler yoktu aklımızda.
yıllar sonra büyüdük, hafiften sosyalleşmeler, al gülüm ver gülümler, çok pis yalarımlar falan. yani bizden farklı yerde büyümüş farklı şeyler yaşayan insanlarla tanıştık, aldık verdik. adamlar o yaşta devlet tiyatrosuna falan gidiyolarmış mnskym.
eee tabi biz okumadık, bi bok olamadık. her allahın günü eve gittiğimde annem hala laf sokar "ahh kahveden geleceğine, okuyup da takım elbiseyle işinden geleydin" deyu.
bi gün çıkıcam karşılarına anlatıcam: "ee okuyaydım da mına koyim niye beni izzetin beniyle büyüttünüz".
babam bi keresinde de ibonun konserinde koltuk numarası yüzünden kavga çıkarmıştı. evet babam tam bi sördü..
böylede bi anımdı bkzlarından kurtulmak adına: belkıs ve izzet; nefret ediyoruz sizden. hımsff hımsff!
ajdar , salim , ferhat güzel ve yitik bir ömür.
güncel Önemli Başlıklar