bugün

izmir... Herkesin güzelliği üzerinde hem fikir olduğu, Türkiye'nin Batı'ya açılan yüzü olduğuna inanılan, tarafların "kale" olarak yorumlayıp savaştığı güzel şehir izmir. Sezen Aksu'nun istanbul şarkısında dediği "istanbul, istanbul olalı ; hiç görmedi böyle keder" sözleri aslında öznesi izmir olarak değiştirildiğinde son zamanlardaki izmir'i doğal olarak izmir futbolunu anlatan kısa ve öz durum olarak görebiliriz aslında.

Şehirdeki ekonomik döngünün kısırlığına rağmen bu duruma hiç bağlı olmaksızın insanların bir o kadar hayata bağlı, hayattan zevk alan ve hayata karşı duruş sergilediği bu şehirde, aynı şeyleri şehir takımları için söyleyemiyoruz malesef.

Paranın tahakkümü altındaki "endüstriyelleşme"ye yenik düşmesinden başlayarak bu nedenleri arttırmamız mümkün tabi. Ancak buna rağmen büyük takımların yanından olan "başarı"ya odaklı seyirci profiline ve "istanbul" medyasına rağmen izmir taraftarı takımlarının her daim yanında olmaya ve yılların hüznüne takımlarıyla beraber göğüs germeye devam ediyor.

Son olarak geçen sene Karşıyaka ve Altay'ın Süper Lig yolunda play-off maçlarında Kasımpaşa mağlubiyetleri sonrası şeytanın bacağını kıramamış olması sadece kendi sportif başarısızlıkları adına değil izmir'in sportif başarısızlığı için çok büyük şanssızlık oldu. Böylece izmir üzerindeki ataleti bir kez daha kıramamış olmanın hüznüyle ferahlamasını gelecek yıllara ertelemiş oldu.

izmirspor'un yıllar sonra gerileyen performansı sonucu bir alt ligte mücadele ediyor olması, tarihinde parlak FuarLar Kupası başarıları olan Göztepe'nin Guiness Rekorlar Kitabı'na giren üst üste ligten düşme rekorunu egale etmesi ve kendisine ait olmayan ligte mücadele ediyor olması, Altınordu'nun yükselen performansı ile bir üst lige çıktıktan sonra yükselişini devam ettirememesi gibi örnekler önümüzde dururken izmir futbolunun geleceğinin pek parlak olmadığını içimiz acıya acıya söylemek zorundayız.

Son zamanlarda 2.Lig'ten büyük bir başarı örneği göstererek 1.Lig'e çıkmayı başarmış ve lige fırtına gibi galibiyetler serisiyle başlayan Bucaspor'un varlığı bu başarısızlık ve atalet içinde en parlak durum gibi gözükmekte.

Türkiye'de izmir ve futbol akla gelince sadece "Karşıyaka-Göztepe" rekabeti ve Milli Takım'ın yapacağı maçın "Atatürk Olimpiyat Stadı"nda oynayacak olması dışında kendisinden söz ettirebileceği başka ve başarıya odaklı durumlara ihtiyacı olduğunu haykırmak istiyorum.

izmir dışında kime sorsanız, size hep o isyanı ve sitemi dile getirmiyor mu? "Ya Ankara'nın bile 3-4 takımı bile Süper Lig'te mücadele ederken izmir'den neden bir takım bile Süper Lig'te yok?" Bizler bu söylemi duymaya devam mı edeceğiz yoksa bunun değişmesi için mücadele mi edeceğiz? Bence izmir'deki futbolun değişmesini karar verici mekanizmaların artık buna karar vermesi gerekiyor.

Evet belki maddi olarak gereken desteği ne iş adamlarından ne de belediyelerden göremiyor olabilirler ya da ulusal medyanın kendilerine olan desteğinin çok az olduğunu dile getirebilirler lakin arkalarında onları her koşulda destekleyen taraftarları ve izmir gibi futbolcu çıkaran bir membanın kalbinde bulunduklarını unuttuklarını düşünüyorum.

Kendileri büyük bütçeli takımların yaptıkları gibi astronomik transferler yapamadıklarından şikayet edeceklerine yıllar boyu izmir'in ve buna benzer olarak bir zamanlar Trabzon'un yaptığı gibi alt yapıya önem vererek kısıtlı olan bütçelerini tesisleşmeye ayırarak izmir futbolunun ve kendi kulüplerinin geleceğini ipotek altına almaktan kurtarabilirler mesela. Çünkü diğer kulüplerin stratejelerini benimseyerek yapılan hamlelerin kendi kulüplerine başarıdan çok başarısızlık getirdiği bugün apaçık önümüzde görülüyor. Bu süreç sancılı ve uzun zaman alabileceğinden yakınacaklardır bu durumda doğal olarak; onlara da şunu hatırlatmak isterim. Kendi uyguladıkları stratejilerle boşa kürek çekilen ve sonunda bir türlü başarıların gelmediği boşa geçen onca yıldan sonra en azından geleceği parlak olabilecek bu hamleler için geçecek sürenin daha mantıklı ve daha manalı olacağını söylüyorum onlara. Bu durumlarını da bunca cefayı çekmiş ve başarısızlığa göğüs germiş taraftarları da en kanaatkar şekilde tölerans göstereceklerini bunca yıllık izmir futbolu tecrübeme dayanarak söylebilirim.

Herkes biliyor ki izmir futbolunun ve kulüplerinin bu son 5-10 yıldaki ezikliğinin ve hezimetleri hep böyle sürmeyecek. Herkes bu potansiyelin elbet bir zaman somut şekilde ortaya çıkacağı konusunda hem fikir. Ancak bunu gerçekleştirebilecek "vizyon" sahibi futbol adamlarına ve yöneticilerine ihtiyaç duyulduğu da bir gerçek.
Umarım izmir futbolunun gelecek yılları son yıllarda olduğu gibi boşa kürek çeken, zaman geçiren bir anlayıştan kurtulup, geleceğe yönelik fikirlerin uygulandığı, gün be gün takımların üzerine koyduğu bir geleceğe sahip olurlar.

Çünkü buna sadece izmir'in ve izmir'lilerin ihtiyacı yok. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var. Türkiye'de stadlara bir şenlikmiş edasında gidildiği, semt kültürünün yaşatıldığı, haftasonları üzerlerinde forma bulunan insanların Alsancak Stadı'na ya da Atatürk Stadı'na gittiğini görmek bu şehirde aslında futbola olan bağlılığın ve takımlarına olan tutkunun bir göstergesi. Ancak bu bağlılık ve cefakarlık elbet bir yerden sonra başarıyı da özlem duymaktadır.

Yıllar boyu çekilen çileden sonra güzel günleri görmek elbet bu şehir futbolseverlerinin de hakkıdır. Bu güzel ve başarılı günler geldiği zaman başta izmir futbolseverleri olduğu kadar Süper Lig'e renk ve heyecan geldiğine sevinen Türkiye'nin birçok yerinde bulunan insanlar için de olacaktır.

Haydi Kaf-Kaf, Haydi Altay, Haydi Bucaspor, Haydi Göz-Göz, Haydi izmirspor ve Haydi Altınordu......

* http://www.berezilya.com/...zmir-futbolu-ve-gelecegi/
Nicedir ligde takımını görmediğim güzel şehrimin belki de tek sıkıntısı.Bence eski günlere dönmek için tek bir çözüm var. Aynı ligde mücadele eden izmir takımlarının birlik ve beraberlik içinde birbirlerinin rakipleri yenerek diğer takımın önünü açıp ilerlemesine yardımcı olmaları gerek. Mesela şu tarih itibariyle karşıyakanın antalya sporu altayın rakibi olduğu için mutlaka yenip, hem kendi maçı kazanırken bir yandan da bir diğer izmir takımına yardımcı olması gerek. Aynı durum altay içinde geçerli onlarında karşıyakanın rakibi olan ordu yada istanbul bşb yi yenmesi lazım. Bunların hepsi söz konusu şehrin futbolda ilerlemesini sağlayan faktörlerdir.

Diğer bir konu ise önemli olanın Altay, Karşıyaka, Göztepe, izmirspor, Buca, Altınordu nun galibiyeti değil izmir'in başarısı olmasıdır. izmir takımları galip geldikleri maçlarda yada maç sonlarında futbolda şehir milliyetçiliği yaparak izmir, izmir diye tezahurat yapmalıdır. Belki bu kısım komik gelmiş olabilir ama istanbul takımlarının hepsi bunu yapıyor. Deplasman galibiyetlerinden sonra taraftarların hepsi (Bjk, Fb, Gs) istanbul, istanbul diye bağırıyorlar.

Herkez Futbolda 3 büyüklerin olması ve bunların istanbul takımı olması ve ayrıca Anadolu takımlarının futbolda söz sahibi olamamasından şikayetçidir. Kardeşim herkez kendi şehrinin takımını tutsun çocuklarımıza istanbul takımlarını değil semtimizin, şehrimizin takımlarını sevdirelim.
bucasporun yakında süper lige çıkacak olması nedeniyle zamanında köy ve köy takımı olarak baktığı bucaya şimdilerde tapan şehirdir izmir.

(bkz: denize düşen yılana sarılır)
içerideki çekişmeler ile kendi başını yemiş olan izmir takımları.
göztepe gibi bir takımın oynadığı klasmanlar göz yaşartıcı bir durumdadır.
seyirci olarak gerçekten süper ligdeki bir çok takıma taş çıkarabilecek olan bu takımlar ,
sadece taraftar ve onların çekişmelerinin yeterli olmadığının tam kanıtlarıdır.
altay, karşıyaka, göztepe, bucaspor, izmirspor gibi takımları olmasına rağmen türk futbolunda fazla söz sahibi olamayan ilimizdir.
bilindik bir laf ile açıklamak gerekirse " futbol, hiçbir zaman sadece futbol olmamıştır "

eğer göztepe amatöre düştüyse, bunda taraftarının gram suçu yoktur. kötü yönetim, organize işler ve üsttekilerin isteğidir. yoksa böylesi taraftarı olan bir takım her maça 10 kişi çıksa yine çakar gelir.

karşıyaka desen adamların burnu boktan kurtulmuyor. onların da deplasman yapan taraftarı var ama sonuç ortada...

izmir'de futbol 35 ve 35.5'tur. 4 senedir ankara'da yaşıyorum, rekabetin olmadığı bir şehirde...
her ankaragüçlü gördüğümde bu ne lan diyorum içten içe... adamın rakibi yok ki kardeşim, atkısını taksa nolacak, kime atar yapıyorsun?
izmir'de öyle değil, karşıyaka'da göztepe atkısıyla gezmek, göztepe'de karşıyaka atkısıyla gezmek zordur. işte bu yüzden güzeldir. galatasaray - fenerbahçe maçları bu yüzden çekişmeli olur. aynı şehirde iki zıt kutup olacak ki tadı çıksın...

herkes aynı takımı desteklerse ankara gibi abuk bir taraftar yoğunluğu olur bir köşeye...

ne diyorduk, zıtlıklar güzeldir.
düştüğümüzde helvamızı yeseler de eminim ki karşıyakalılar da artık bizim üst lige çıkmamızı ve bizle karşılaşmayı istiyorlardır.

ligleriniz sizin olsun, biz böyle mutluyuz. maç izlemek isteyen adam televizyondan izlesin, ben bağırmaya, deşarj olmaya gidiyorum. dostlarımla üçlü çekmek için stadtayım. yoksa televizyonda çok daha güzel izleniyor maç... elimde biram, bir bar'da maç izlemeyi de biliyorum. üç-beş kişinin keyfi olsun, sıkıldıklarında maça gidip futbol izlesinler diye mi gidiyorum ben deplasmanlara?

cefayı çeken sefayı sürer kardeşim, ben çekişmenin olduğu ligde olmak istiyorum. yeter ulan bizleri meze yaptığınız. futbol şöyle dursun, ben taraftar olmak istiyorum.
izmir futbolu, Göztepedir.
türkiyenin üçüncü büyük kenti olmasına rağmen politik rekabetin ve sanayileşememenin kurbanı olmuş kentin futboludur. sanayileşemeyince ve işadamları istanbula gidince, göztepe, altay, karşıyaka, bucaspor, izmirspor ve altınordu gibi bazıları osmanlı yıllarına dayanan, bazıları ise cumhuriyetle yaşıt altı köklü takıma sahip olan izmir, bırakın başarıyı son on senede bucaspordan başka takım bulunduramamıştır süper ligde.

bucaspor son yıllarda kentin en iyisidir bu sene yine play-offa kaldı ve seneye izmirin süper ligde temsil edilebilmesi için tek umudu. fakat maddi sıkıntı içerisindeler.

karşıyaka kıl payı play-offu kaçırdı fakat ekonomik sorunları ve kulüp içi sorunları var ve geleceği belirsiz.

göztepe sözde altınbaş holding sayesinde hedefi süper lig olarak belirlemişti ama haftaya belki de 2.lige düşecekler.

türkiye liglerindeki en başarılı takım olan altay, son senelerde süper ligi kıl payı kaçırdı, sonunda 2.lige düştü ve seneye de 2.ligde iddialı olması zor gözüküyor.

altınordu, bu sene içerisinde güçlü bir yönetim kurdu ve ilk senesinde 2.lige yükseldiler, geleceği en parlak takım olarak şu anda gözükmekteler fakat eskiden izmirin en fazla taraftarına sahip takımı olan altınordu, taraftar sayısı az olduğu için eski günlerine dönebilecek mi?

izmirspor ise kentin adını taşıyan tek takım olmasına rağmen şu anda aralarında en kötü durumdaki takım. bölgesel amatör ligde play-out maçı oynayacaklar ve belkide amatörün de amatörüne düşecekler.

işte bu vaziyetteki takımlara sahiptir izmir futbolu. izmir halkı şehrin takımlarına sahip çıkmayıp da istanbul takımlarını desteklediği sürece ve izmirli işadamları kent takımlarına yardım etmediği sürece daha da sürecek gibi gözüküyor.

anlayağınız izmirliler, simide gevrek demekle, laik olmakla catla curtla olmuyor bu işler, icraat gerek... son yıllarda izmirde hiç bir alanda olmayan icraatlar...
güncel Önemli Başlıklar