bugün

tatlısu müslümanları yok desede varolan gerçektir. şefaat, yetkili olduğu düşünülen birisinin, başka birisinin günahlarının tanrı tarafından bağışlanması için tanrı'dan af dilemesi ve aracı olmasıdır. şefaatçi kişi ne kadar dindar olursa şefaatin gerçekleşme ihtimalinin o denli yüksek olduğuna inanılır.

şefaati destekleyen kuran ayetleri :

"o gün rahmân’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez” (tâ-hâ, 109)
"allah’ın huzurunda kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez” (sebe’, 23)
“izni olmadan o’nun huzurunda kim şefaat edebilir?” (bakara, 255)
“onun izni olmadan hiçbir şefaatçi şefaat edemez” (yûnus, 3)
“rahmân nezdinde söz ve izin alandan başka hiçbirinin şefaate gücü yetmeyecektir” (meryem, 87)
“kim bir iyiliğe aracılık yaparsa, iyiliğin sevabından ona pay vardır.” (nisâ sûresi 85)
Zaten problem orada değil problem dinci sakallı abuk subuk tiplerin kendi şefaatlerinin kabulünden emin olmaları.