bugün

insanın varlığını beslediği kaynakların onu büyütürken, kendilerininde büyüdüğünü anlatmaya çalışan tespit.
insan, kendisini bazen mutluluklarla besler ve büyüdüğünde mutluluklarınında büyüdüğünü farkeder.
oysa kendini acıyla, gözyaşıyla, kederle, pişmanlıklarla, keşkelerle, lanet olsunlarla büyüten o kadar çok insan var ki etrafımızda.
bazen kendiminde o insanlardan biri olduğunu hissediyorum içten içe.
mutluluklarımızın neden bodur kaldığını, daha fidanken kuruyup yokolduğunu ne güzel anlatır onları beslemediğimiz gerçeği.
biz 3 öğün, her gün ölümlü varlığını beslemeyi ihmal etmeyen cahilleriz aslında.
aslında bedenimizin açlığına verdiğimiz önemin çok daha azını ruhumuzun açlığına verebilsek, mutluluğa tok insanlar olarak mutluluklarımızla beraber büyüyeceğiz.
oysa biz ruhumuzda pişmanlık ağaçları, gözyaşı okyanusları, lanet olsun dağları büyütüyoruz.