bugün

nusret kaya''nın ''benim adım cenin'' kitabında yer alan rahimleşmeye karşı bir şiir..

"insan depremi"
280. gün dolmak üzere şu karanlık rahimde temel inşaat bozuklukları oluştu sen ceninde ilerde kurmak zorunda olduğun bedensel binan he an yıkılmaya hazır olacak bana inan. tutunsan da üst beyninde, kuyruğun dik durmayacak kubben sağlam olsa da, çürük kalacak minaren narenciyeler yetişmeyecek kuru ağacında çareyi bulacaksın yaşlı ve gözü yaşlı anacığında kucağında arayacaksın teselliyi rahimlerin hamilerin yer tengri olacak yığınlarca hep yere bakacaksın, başın eğik kalacak kamburun çıkacak, dilimlerin sayılacak çimlerin sararırken, otlak savaşı vereceksin allah`ın yarattıklarına benim diyeceksin benim toprağım derken "şirk" işleyeceksin sonra o topraklara güzelce işeyeceksin isteyeceksin her şeyi, depremle yıkılsa bile dile gelmeyecek sövgüler söyleyeceksin seveceksin bir güzeli "ım" diyeceksin "rab"ın tokadını ensene yiyeceksin gideceksin büyücüye, büyüyü çözdürmek için için kararacak en büyüğünü bilmediğinden "benim olmalı" dedikçe günaha gireceksin canlılara "benim" diyemeyeceğini bilmediğinden. nasıl ki temel inşaatı bozuk bir bina, ceninciğim "6" şiddetindeki şeytani bir depremle yıkılırsa temel inşaatı bozuk bir insan, anneciğim her an haykırır veya fısıldar, "galiba öleceğim" üst beyin doktorları bunlara "panik bozukluk" derler veya "endojen depresyon, fobik reaksiyon, anksiyete nevrozu bilgiçliklerini göstermek için, anlaşılmazlığa dikkat ederler severler kavram karmaşalarını, bilgiyi vermezler sormazlar, "annen sana hamileyken neler yaşamış" "tuvalet terbiyesini, kimler nasıl yapmış" diye "primer inşaat bozuklukları"nın üzerinde durmazlar kolayca ilaç yazarlar, çoğu firmalardan hediye sormazlar erkeksen, kaç yaşında sünnet olduğunu pipin kesilirken ne kadar çok korktuğunu kapılarının önünde kırk hasta beklerken soramazlar bunları, bilirlerken vakit yokluğunu isteseler de soramazlar, kızsan kaç yaşında regl olduğunu neler hissettiğini, gördüğünde orana kan dolduğunu bilseler de öneremezler, "klitorisinle sakın oynama" diye rahim toplumlarında böyle önermeler ayıptır biteviye delikanlılara "sık masturbasyon yapma" deseler bile "kuyruğu dik tutmanın" yollarını anlatmazlar kadınlara "seks hayatının" önemini söyleseler bile "kutsal kase" bilgisini es geçerler biteviye böylece hayat "insan depremi" gibi geçer "yıkılmadım, ayaktayım" deseler bile bazıları "kahpe felek" bu insanları her zaman seçer inanırlar büyülü düşünceye, kötüdür yazıları "ne kadar da talihsiz, kadersizim" diye ağlarlarken "arabeks müziklerin" tutsakları olurlar "anne kalp sesi ritmini" yüksek tonda çalarlarken "karanlık bar ortamlarının" uşakları olurlar içerler kuru veya yaş uyuşturucuları kanunlar izin vermese de, bulurlar kimilerinden parasızlarsa bir takım uçurucu uçucuları içerler, kaçmak için "insan depreminden" oysa uyuşup, uçtukça düşerler rahimlere cenin pozisyonunda büzüşürken kimileri diğerleri gırtlak kesme ve kestirmeye yönelir rahim toplumlarındaki maço dizilere özenir işte ceninciğim "insan depremi" böyledir insanlara ne ahlar, vahlar, küfürler söyletir kirletir etrafımızı, gürültüyle, çöplerle, savaşlarla boklarla, çişlerle, kanlarla, balgamlarla pisletir doğup, büyüyüp, çocuk sahibi olmayı düşündüğünde önce öğret eşine "kutsal kase"sini, sakın ihmal etme bu kase enerjiyle dolup, "kutsal dişi" gücüne dönüştüğünde o zaman ver tohum yapacak "kutsal dölü"nü, acele etme. ona her zaman nadide ve kutsal bir çiçek gibi davran hiçbir zaman dokunmasın bu çiçeğe klasik rahim anan tüm toplumların kurtulması için "insan depremi"nden öncelik "kutsal dişi" gücündedir, bana inan.