bugün

dünya üzerinde cins cins insan vardır. fakat iş ilişkiler konusuna gelince genelde 3 türe indirgeyebiliyoruz. birincisi duyugusal olanlar, ikincisi mantıklı olanlar, üçüncüsü de yer yer duygusal yer yer mantıklı olanlar. işte bu grup içerisinde, mantıklı olanların, mantıklı olma zorunluluğunun, karşısındakinin ya duygusal ya da yer yer duygusal olmasından kaynaklanması durumu. esasında bunun tam tersi olarak da ilişkilerde duygusal olmak zorunda olan taraf da vardır. önemli olan şey ise, iki tarafın da birbirini tamamlayabilmesidir. duygu ve mantıktan her hangi birinin yokluğundaki ilişki ya bitmeye yakın ya da bitmesi gereken ilişkidir. duygu olmadan ilişkinin fitilini ateşleyemeyeceğiniz gibi, mantık olmadan da ilişkiyi sürdüremezsiniz. iki taraf da birbirini tamamlarsa, ideal ilişkiye ulaşılabilinir.
aslında böyle bir zorunluluk vardır. lakin taraflardan birisi uç noktalarda duygusal takılıyorsa, iki kişilik bir zorunluluk taşınır. 21. yüzyılda ve modern bir toplumda yaşanıyorsa eğer olması gereken budur.

edit: burada hayatını hayvani ! sorumluluklara adamış insanlara da denecek söz yoktur tabi.
hayatın her noktasında mantıklı olan insandır. zira, duygusallığın bu kadar yoğun olduğu bir durumda bile mantığını koruyabiliyorsa ya filozof olur ya da büyük adam.
daima olgun olan bu rolü üstlenir.