bugün

sözlükte ve yurdumda hakkında fazla bilgi sahibi olunmadan üzerinde atılıp tutulan tarihi konulardan biridir. sultan abdülhamid'i aşırı övenler "döneminde bir karış toprak kaybedilmedi" diyecek bir aşırı noktaya kadar gidebilirken, sultan abdülhamid'e aşırı sövenler de bu dönemde güdülen denge politikası sayesinde bazı işgallerin ve savaş olasılıklarının en azından bir süreliğine ertelenmesi ve yunanistan ile yapılan savaşın kazanılması gibi detayları es geçerler. tabii iki aşırı uç ta hata etmektedir. önemli olan önce bir ne olmuş, ne bitmiş öğrenmek, ondan sonra da görüşünü değiştirmese bile daha ılımlı ve bilgiye dayanıp ayakları yere basan yorumlar yapmaktır.
(bkz: 1897 osmanlı yunan savaşı)
Sayalım II. Abdülhamit Han'ı Sevenlerden biri olarak 2 noktaya değinmek gerekir. 93 Harbi adı Altında Rus-Osmanlı Savaşı II. Abdülhamit Han'ın suçu değildir burdaki kayıpları Abdülhamit Han'a Bağlamak saçmalıktır. Daha Yeni Tahta çıkmıştır ve savaş başlamak Üzeredir. Bu Olay Amcası Abdulaziz Ve V.Murat Döneminde Patlak vermek üzere olan savaşın II.Abdülhamit Han Döneminde çıkması durumudur ki Adamın Suçu Yok. Ama Kaybettiği Topraklar Var Elbette Bunlardan bazıları Tunus,Mısır ve Kıbrıs. Tunus Fransızlara Mısır ve Kıbrıs ingilizlere Kaybedilmiş verilmiş veya hediye edilmiştir neyse ki kaybedilmiştir. Bu hususlar da Abdulhamit Han'ı Eleştirmek gayet açıktır. Ama Koskoca Balkanlarda Rumeli Trakya Makedonya veya Arnavutluk kaldı demek saçmalıktır. Tahtan indirildikten sonra 10 sene geçmeden imparatorluk yıkıldı. Adam 33 senede bu kadar yer kaybetti gerçeğine de değinmek gerekir.