bugün

diyarbakır'da dünyaya geldi. eğitimini sürdürmek için tebriz'e geçti ve burada dede ömer ruşeni'yi tanıdı. kahire'de halveti tarikatının şubesi olarak ilk gülşeni dergahı'nı kurdu. yavuz sultan selim'in mısır fethinden sonra sefere katılan birçok yeniçeri ve sipahi kendisine bağlandı. kanuni sultan süleyman tarafından istanbul'a davet edildiğinde 104 yaşındaydı. mısır'a döndükten kısa bir süre sonra 1553'de vefat etti. *
evliyanın büyüklerinden olan zat. azerbaycan dünyaya geldiği söylenmektedir. mısır da vefat etmiştir. değerli hocalara talebe olarak ilim tahsilini yaptı. bilgisini artırmak için o zamanın ilim merkezi olan tebriz e gitti. orada Sultan Uzun Hasan'ın Kâdı'l-kudâtı Mevlânâ Hasan ın da ısrarıyla oraya yerleşti.sultan uzun hasan ve ondan sonra tahta çıkan oğulları da ibrahim gülşeni yi pek bir sever ona hürmet ederdi.

ateşe tapan mecûsîler ve diğer islam düşmanları Tebriz'deki Ehl-i sünnet müslümanları ortadan kaldırmak ve ibrâhim Gülşenî'ye zulmetmek için harekete geçtiler. ibrahim gülşeni de hicrete karar verdi ve mısır agitti. mısır da büyük bir saygı ve hürmetle karşılandı. Bu arada Memlûklerin Safevîleri desteklemesi yüzünden Osmanlılarla arası açılmıştı.Sultan Gavri, ibrâhim Gülşenî hazrelerinin karşı çıkmasına rağmen, devlet adamlarının ısrarı üzerine, Yavuz Sultan Selîm üzerine yürüdü. Ancak yapılan savaşta hayâtını kaybetti. Onun yerine tahta çıkan Tomanbay, ibrâhim Gülşenî'ye gelip duâ istirhâm eyledi. Şeyh dedi ki: "Siz duâya kâbiliyet ve istidâd hâsıl eyleyin ki duâ size ulaşsın. Sultanların duâya istidâdı adâlettir. Ol dahi Allahü teâlânın kitâbı ile hüküm vermektir. Her kim Allahü teâlânın emri üzere hüküm etmez ise zâlimdir. Sultanım! Eğer makâm-ı selâmette olmak istersen, Selîm'e tâbi olasın." Bu nasîhatlere rağmen Tomanbay Ridâniye'de Yavuz'un karşısına çıktı. Bozguna uğradı, sonra yakalanarak îdâm edildi.
Sultan Selîm Han böylece Mısır'ı zaptettiğinde, ibrâhim Gülşenî hazretleri onu:

"Azîzim hayr-ı makdem ömrümün vârı safâ geldin.
Keremler eyledin gönlümün sultânı safâ geldin."

diyerek karşıladı.Yavuz Sultan Selîm Han da bu büyük âlime çok gönülden hürmet gösterdi. Pekçok yeniçeri ve sipâhi sohbetiyle şereflendi, duâsını alarak feyz ve bereketlerinden istifâde etmeye çalıştılar. yavuz sultan selim den sonra kanuni sultan süleyman da kendisine büyük bir saygı göstermiştir. kendisi 104 yaşındayken onu istanbul a davet etmiştir. ibrahim gülşeni bir müddet istanbul da kaldıktan sonra mısır a dönmüştür. mısır da hakkın rahmetine kavuşmuştur.

"ibrâhim Gülşenî, bir gün talebeleriyle sohbet ediyordu. Bir ara talebeler; "Efendim! Allahü teâlânın ihsânı ile kabirdeki ölülerin azabda veya nîmet içinde oldukları bilinebilir mi? Duâ ederek azabda olanın azâbı kaldırılır mı?" diye sordular. ibrâhim Gülşenî de: "Allahü teâlânın sevdiklerinden biri bir kabre uğradığında, kabirdekinin azab içinde olduğunu gördü. Aradan bir müddet geçtikten sonra, tekrar o kabrin yanına uğradı. Kabre teveccüh ettiğinde, azâbın kaldırılmış olduğunu gördü.Hayret ederek düşünceye daldı. O sırada kendisine bir hitâb geldi. Deniyordu ki: "Bu kabirde yatan kimsenin küçük bir çocuğu vardı. Annesi o çocuğu ilim öğrenmeye gönderdi. Çocuk Besmeleyi öğrenince, Besmelenin hürmetine babasının azâbı kaldırıldı.""