bugün

öncelikle; iş yeri.*
evet, her türlü amerikan dizisinde, holivut filminde karşılaştığımız ikircikli tavırdır bu arkadaşlar.

ezilen amerigalıların sesi olmak, amarigan barzosu hemcinslerimize destek olmak adına bir ateş yakıyoruz bugün.

aşırı taş ötesi, ilik gibi, heykel gibi hanımlar, iş yerlerinde ortalığı ateşe vere vere mesai yaparlar. sonra esas oğlan bu taşa yanlar, yürür. o saatten sonra her şey bir klişeden ibarettir senaryoda;

- jessica, neden bir şeyler içmiyoruz iş çıkışında? bildiğim şahane bir restoran var.

+ olur tabi neden olmasın. ama bu bir randevu değil tamam mı? biliyorsun iş yerinde flörte ve romantik ilişkilere izin verilmiyor. kariyerimin mahvolmasını istemiyorum.

şimdi jessica'nın tavrını anlayabiliyorum. ama aynı jessica her türlü kuyruk sallamaya devam edince, daracık minicik elbiselerle "heykel gibi hatunolduğunu, üzerinde santim santim çalışılması gerektiğini" ortaya koyunca garibim philip, fakir jonathan, barzo harvey napacak babako?

yazık değil mi bu insanlara? tesettüre gir demiyoruz jessica'ya ama azıcık vicdan be jessica. azıcık lan!