bugün
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği8
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- evin büyük çocuğu olmak8
- michy batshuayi22
- true bir martı olsa olacaklar11
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları13
- diamond tema hakkında soruşturma açılması8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- islamı tartışamamak17
- cehaletle mücadele etmek16
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması23
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz18
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- anın görüntüsü22
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör13
- izmirli sude vs karslı rojda10
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı10
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti11
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı36
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- diamond tema28
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi8
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira19
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler9
- thusneldaa12
- saraca silsüpüroğlu15
- diamond tema'nın arnavutluğa kaçması9
hıncal reyiz'in son yazısında değinmiş olduğu gerçekliktir. haklı bir tespittir.
--spoiler--
Barcelona değil, Trabzon!..
Milli takım dahil, son yıllarda bir Türk takımının bu kadar mükemmel bir futbol oynadığını görmedim.. Hatta bir dünya takımını da görmedim..
Futbol deyince, hemen herkesin aklına Barcelona geliyor. Bitmez tükenmez paslar yaparak rakibi, bu arada benim gibi anlamsız pas seyretmekten hoşlanmayan seyirciyi de bıktıran Barcelona..
Trabzon, maçın ikinci yarısında o Barcelona'yı da gölgeleyen bir futbol ortaya koydu..
Mucizeydi.. Neden?..
Ne ligin ilk maçında Manisa önünde, ne de inter deplasmanının ilk yarısında böyle bir futbolun izi, ihtimali yoktu.. Ne olduysa devre arasında oldu..
Büyüye, sihire inansam, "Trabzonlu futbolcuların omuzlarına bir sihirli değnek dokundu" derim..
Öylesi..
Cezası dolayısıyla maçı tribünden izleyen Şenol Güneş ve kenardan yöneten Ünal Karaman, ne söylediler ve anlattılarsa, ikinci yarıda futbol anlayışı tamamen değişmiş bir takım gördük sahada..
Trabzon tıpkı Barcelona gibi, bol pas yaparak, ayağa oynayarak, topu koruyor, durmadan top peşinde koşan rakibini yoruyor ve dakikalar geçtikçe sinirlenmesine ve paniklemesine sebep oluyordu.
ikinci yarının onuncu ve otuzuncu dakikaları arasında tam bir kedi fare, ortada sıçan oyunu izledik.
Durmadan yana ve geriye oynayan zevksiz Barcelona'dan farkı.. Trabzon çok daha zorunu yapıyordu. Dar ve kalabalık alanda, çok hızlı, çok tempolu paslaşıyor ve topu çok hızlı hücuma aktarıyordu.
Bu futbolu seyretmek, insana bıkkınlık, gına değil, tam tersine müthiş bir keyif ve heyecan veriyordu.
Trabzon orta sahasının göbeğinde daha önce ne adını duyduğum, ne dikkatimi çeken, muhteşem bir adam vardı.. O futbolun beyni, komutanı, yöneteni.. Zokora..
Tüm futbol yorumcularına sormak isterim.. Bu maçtaki Zokora'ya 10 vermezseniz eğer, bu not kim için saklanır, neden?.
Ön libero gibi akın kesiyor, müthiş bir oyun kurucu olarak, geriden çıkan topları topluyor ve dağıtıyordu.
Top bir Trabzonlunun ayağına geldi mi, ötekiler, müthiş bir hızla, sağa sola atak yapıp, boş kalıyor ve topu rahatça almaya hazır oluyorlardı.
Top, interliler şaşkın koşuştururken, şimşek hızıyla bu boş adamlardan birine geliyor, Trabzon'un hızı devam ettiğinden, bu yeni adam da, topu ayni hızla çıkaracak bir başka Trabzonluyu rahatça buluyordu.
Trabzon "Topsuz oyun"un nasıl oynandığı konusunda da bir şov yapıyordu.. ilk yarıda yedi korner kazanan, 14 hücum atağı yapan, nerdeyse tüm 45 dakikayı Trabzon yarı alanında geçiren inter, ikinci yarıda topu bulamaz, göremez hale geldi ve Trabzon bu müthiş 30 dakika dolarken, ilk kornerini kazandı. Savunma oyuncuları ilk defa, bu korner sayesinde inter ceza alanına girdiler.. Halil'in muhteşem volesi direkte patlayıp bizlere "Ah" çektirirken, Trabzon sağbeki Celustka pozisyonun içinde kaptığı topa, çaprazdan ve üç kişinin arasından akıl boyutlarını çok aşan bir "Akıl vuruşu" yaptı.
Maçın son bölümüne imza atan isim ise, harika kurtarışlar yapan Tolga oldu..
"Bir maçı her zaman takım kazanmaz. Bazen de kaleciler imza atarlar" diyenler de haklı çıktılar..
Her Türk takımı, her dünya takımını yenebilir. Defalarca yendi de..
Bu o kadar şaşılacak bir şey değil..
Ama özellikle ikinci yarıdaki o futbolu oynamak?..işte o Barcelona dahil, kimsenin pek harcı değil..
işte asıl bu sebeple..
Trabzon'u kutluyorum. Trabzon'la gurur duyuyorum.. Trabzon'a teşekkür ediyorum. Şenol ve Ünal Hocaları, bize böyle bir futbol seyrettirdikleri, dünyanın gözlerini bir kez daha Türkiye'ye çevirttikleri için alınlarından öpüyorum..
Bu futbol, tam antrenör işi çünkü.
--spoiler--
http://www.sabah.com.tr/Y...6/barcelona-degil-trabzon
--spoiler--
Barcelona değil, Trabzon!..
Milli takım dahil, son yıllarda bir Türk takımının bu kadar mükemmel bir futbol oynadığını görmedim.. Hatta bir dünya takımını da görmedim..
Futbol deyince, hemen herkesin aklına Barcelona geliyor. Bitmez tükenmez paslar yaparak rakibi, bu arada benim gibi anlamsız pas seyretmekten hoşlanmayan seyirciyi de bıktıran Barcelona..
Trabzon, maçın ikinci yarısında o Barcelona'yı da gölgeleyen bir futbol ortaya koydu..
Mucizeydi.. Neden?..
Ne ligin ilk maçında Manisa önünde, ne de inter deplasmanının ilk yarısında böyle bir futbolun izi, ihtimali yoktu.. Ne olduysa devre arasında oldu..
Büyüye, sihire inansam, "Trabzonlu futbolcuların omuzlarına bir sihirli değnek dokundu" derim..
Öylesi..
Cezası dolayısıyla maçı tribünden izleyen Şenol Güneş ve kenardan yöneten Ünal Karaman, ne söylediler ve anlattılarsa, ikinci yarıda futbol anlayışı tamamen değişmiş bir takım gördük sahada..
Trabzon tıpkı Barcelona gibi, bol pas yaparak, ayağa oynayarak, topu koruyor, durmadan top peşinde koşan rakibini yoruyor ve dakikalar geçtikçe sinirlenmesine ve paniklemesine sebep oluyordu.
ikinci yarının onuncu ve otuzuncu dakikaları arasında tam bir kedi fare, ortada sıçan oyunu izledik.
Durmadan yana ve geriye oynayan zevksiz Barcelona'dan farkı.. Trabzon çok daha zorunu yapıyordu. Dar ve kalabalık alanda, çok hızlı, çok tempolu paslaşıyor ve topu çok hızlı hücuma aktarıyordu.
Bu futbolu seyretmek, insana bıkkınlık, gına değil, tam tersine müthiş bir keyif ve heyecan veriyordu.
Trabzon orta sahasının göbeğinde daha önce ne adını duyduğum, ne dikkatimi çeken, muhteşem bir adam vardı.. O futbolun beyni, komutanı, yöneteni.. Zokora..
Tüm futbol yorumcularına sormak isterim.. Bu maçtaki Zokora'ya 10 vermezseniz eğer, bu not kim için saklanır, neden?.
Ön libero gibi akın kesiyor, müthiş bir oyun kurucu olarak, geriden çıkan topları topluyor ve dağıtıyordu.
Top bir Trabzonlunun ayağına geldi mi, ötekiler, müthiş bir hızla, sağa sola atak yapıp, boş kalıyor ve topu rahatça almaya hazır oluyorlardı.
Top, interliler şaşkın koşuştururken, şimşek hızıyla bu boş adamlardan birine geliyor, Trabzon'un hızı devam ettiğinden, bu yeni adam da, topu ayni hızla çıkaracak bir başka Trabzonluyu rahatça buluyordu.
Trabzon "Topsuz oyun"un nasıl oynandığı konusunda da bir şov yapıyordu.. ilk yarıda yedi korner kazanan, 14 hücum atağı yapan, nerdeyse tüm 45 dakikayı Trabzon yarı alanında geçiren inter, ikinci yarıda topu bulamaz, göremez hale geldi ve Trabzon bu müthiş 30 dakika dolarken, ilk kornerini kazandı. Savunma oyuncuları ilk defa, bu korner sayesinde inter ceza alanına girdiler.. Halil'in muhteşem volesi direkte patlayıp bizlere "Ah" çektirirken, Trabzon sağbeki Celustka pozisyonun içinde kaptığı topa, çaprazdan ve üç kişinin arasından akıl boyutlarını çok aşan bir "Akıl vuruşu" yaptı.
Maçın son bölümüne imza atan isim ise, harika kurtarışlar yapan Tolga oldu..
"Bir maçı her zaman takım kazanmaz. Bazen de kaleciler imza atarlar" diyenler de haklı çıktılar..
Her Türk takımı, her dünya takımını yenebilir. Defalarca yendi de..
Bu o kadar şaşılacak bir şey değil..
Ama özellikle ikinci yarıdaki o futbolu oynamak?..işte o Barcelona dahil, kimsenin pek harcı değil..
işte asıl bu sebeple..
Trabzon'u kutluyorum. Trabzon'la gurur duyuyorum.. Trabzon'a teşekkür ediyorum. Şenol ve Ünal Hocaları, bize böyle bir futbol seyrettirdikleri, dünyanın gözlerini bir kez daha Türkiye'ye çevirttikleri için alınlarından öpüyorum..
Bu futbol, tam antrenör işi çünkü.
--spoiler--
http://www.sabah.com.tr/Y...6/barcelona-degil-trabzon
Renklerini kastedmiştir diyerek geçiştireceğimiz hıncal abi sözü.
Edit: Tamam iyi oynadı yendi de abartmayın.
Edit: Tamam iyi oynadı yendi de abartmayın.
uefa, fifa kurullarının acilen toplanarak bu yorum üzerine trabzonspor'un sonraki maçlara çıkmasına gerek olmadığına ve ŞL kupasının kendilerine verileceğine karar vermesine neden olan yazıdır.
yarın küfür edeceğiniz adamın yazılarına marifetmiş gibi sevinmeyin lan.
yarın küfür edeceğiniz adamın yazılarına marifetmiş gibi sevinmeyin lan.
ne içtiği konusunda fikir sahibi olmak istiyorum.
güncel Önemli Başlıklar