bugün

isâ(aleyhisselam) hakkında anlatılır;

Allah'ın izni ile ölüleri diriltirdi. Bazı kâfirler, ona şöyle dediler;
- sen, hep taze ölüyü diriltiyorsun. Belki o henüz ölmemiştir. Gerçekten ölüleri diriltebilirsen, çok önce ölenlerden birini dirilt! Görelim...

Bunun üzerine isâ(as) şöyle dedi:
- o halde siz seçin, kimi istiyorsanız onu dirilteyim.

- bize nûh'un oğlu sâm'ı dirilt, dediler.

isâ(as) sâm'ın kabrine geldi. Allah'a duâ etti. Allah ta sâm'ı diriltti.

Sâm'ın saçı sakalı ağırmış bembeyaz olmuştu.
Dediler ki:
- Nedir bu hâlin? Senin zamanında saç sakal ağarması yoktu.
Sâm şöyle dedi:
- "kalk!" Sesini duyunca kıyamet koptu sandım. Korkudan saçım sakalım ağardı.
Sordular:
- Kaç sene oldu?
Şöyle dedi:
- dört bin seneden fazla. O günden bu yana ölüm sarhoşluğu benden hiç gitmedi.

Kaynak: darü'l mevt/ölüm kapısı.
Evet diriltirdi.

Nuh as ın oğlunu diriltince Hz isa peygambere şöyle demiştir; "dua et Allah bana bir daha ölüm acısı yaşatmasın."

O ölüm acısı nasıl birşeyse peygamber oğlu bunu istiyor.
(bkz: Lazarus)
hayır. hz isa allah'a dua eder allah'da onun duasını geri çevirmez istediği kişiyi diriltirdi. Yani dirilten hz isa değil allah'tır.