bugün

Hukuk fakültesi dediğimizde avukatlık, hakimlik, savcılık, noterlik gibi güzel meslekler aklımıza geliyor, fakat artık her yerde hukuk fakültesi bulunmakta bu yüzden gelecekte çok fazla hukuk mezunu olacağı için siyaset bilimi ve ulusararası ilişkiler sanki gelecekte daha popüler olacak gibi duruyor.

Çok fazla hukuk fakülteleri açmaları piyasada işsiz hukuk mezunu adam depolayacak. Siyaset bilimi ve uluslarası ilişkiler ise oldukça riskli bir bölüm sen kendini geliştirmediğin müddetçe biryerlere gelemiyosun. Bu iki bölüm arasında kalmaksa çok berbat bir durum olsa gerek.

Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler mezunu isen bakanlıklarda iş bulabilmen için çok yüksek kpss puanı ve yetenekli olman gerekiyor. Yada birilerini tanıyor olman gerekiyor. Özel sektörde iş bulabilsen orda seni cılkın çıkanadek çalıştırıyorlar, malüm özel sektör. Dışişleri bakanlığı gibi yerlerde her yıl 10 bin adam almıyor işe. Ucu açık olarak Avrupa birliği ve birleşmiş milletler kalıyor iş bulabilecegin yerler.

Hukuk fakültesi mezunu bir insan ilk olarak kendi ofisini kurabiliyor, avukatlık yapabiliyor. Devlet kurumlarının avukatlıklarını yapabiliyor. Savcı, Hakim vs.. Özel şirketlerin hukuk işlerine bakabiliyor, bakanlıklarda iş bulabiliyor, noter olabiliyor ve büyükelçilik, konsolosluk gibi yerlerdede müşteşar olabiliyor. Kendini geliştirip çok daha fazla iş yapailiyor.

Fakat tüm bunlara rağmen bunca hukuk fakültesi mezunu insana yetecek kadar alan mevcut mu ? Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler den 1 yılda mezun olan insan sayısı ile hukuk fakültelerinden 1 yılda mezun olan insan sayısı arasında dağlar kadar fark var.
hiç bir zaman gelecekte daha popüler olmayacak olan bölümlerin mukayesesi. her iki bölüm de binlerce yıllık bir geleneğin ve disiplinin sonucu olarak gelmiş bugünlere. hele ki siyaset antik yunanda "master of science" olarak görülür.

bizim liseli gençlerimiz maalesef olayı çok yanlış algılıyorlar. bir mesleğin popüler olacak olması bir şey değiştirmez. önemli olan sizin o alanda sivrilmenizdir. ve unutmayın, artık eğitim de kapitalistleşmiştir. artık eskisi gibi ne kadar elemana ihtiyaç varsa o kadar fakülte kuralım mantığı geride kaldı. öğrencilerin harcamaları artık ekonomide önemli bir yer tutmaya başladı. bu da şu demek oluyor, okuduğunuz bölümde akıllı akılsız pek çok insan bulunacak. belki tıp buna istisnadır şu anda ama o da uzun sürmez.

kısaca diyorum ki, gidin hangi bölümde okumak istiyorsanız orada okuyun gençler. kendinizi de kandırmayın filanca bölüm popüler olacak, falanca bölüm geride kalacak diye. yani sormanız gereken soru şu olmalı: ben hangi bölümde daha iyi işler yapabilirim?

ama eğer tercihiniz siyasetten yana olacaksa size bir tavsiye daha vereyim. bu bölüm meslek bölümü değildir. size ilk söyleyecekleri şey şu olacak: oldukça geniş bir iş alanımız var. evet doğru, bakanlıktan tut da simitçiliğe kadar çok geniş bir iş alanı var bu bölümün! o yüzden kimyanıza uyan iyi bir okula gitmeniz en iyisi olacaktır.
lys tm birincisi siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler seçtiğine göre bu yıl için kazanan bellidir.