bugün

kızla ilgili kafasında kurduğu masum ve masum olmayan düşünceler için pişman olan gençtir.

vardı böyle biri. bana bir gün dedi ki; ''bak teega, ben bu kızla gidip konuşucam. eğer ki o da hoşlanıyorsa zevcem olur. hayır, hoşlanmıyorsa helallik alayım yoksa rahat edemem ben.'' dedi. bir şey diyemedim.

gitti. aradan yarım saat geçti. ben kel berber hüseyin abi'yle beraber dükkanın önünde çay içiyordum. geldi, konuşmuş. kim bilir neler dediyse artık sol yanağı kıpkırmızıydı. kız galiba solak; ama bunun konumuzla bir alakası yok. hemen yanıma oturtup eline yüzüne tütün kolonyası sürdüm. biraz ferahladı.

sonra dedim; ''üzülme, zaten olmazdı. hem boşver o kız sana layık değil, o kız bana layık.'' böyle böyle teselli ettim. hakikaten sevmiş kızı; ama zamanla kendine geldi.

bunun üzerine kel berber hüseyin abi'nin şu sözü kulağıma küpe oldu; ''bak teega, eğer ki bir kıza aşık olduysan ona küçük sürprizler yap, bir kızı sevdiysen git konuş, ama bir kızdan hoşlandıysan sıvaza yat, nefsini okşa, içini dök, rahatla.''

bu sözün ardından derhal orayı terkettim. aradan yarım saat geçip geldikten sonra içimde bir huzur, yüzümde mutluluk vardı.
kötü bir ayrıma, ve kızın beddualarından sonra kızın öfkesi geçince tekrar mesajlaşıp helallik isteyip tekrardan kaybolunması durumudur.