bugün

efendim malumunuz istesek de istemesek de herbirimiz tartışmasız ve kaçınılmaz olarak fiziğin ve dahi biyolojinin talihsiz köleleriyiz. özellikle havaların ısınmasıyla birlikte hormonlarda meydana gelen aşırı genleşmeden dolayı er kişilerde yarçekimine olan isyan had safhaya ulaşır. dişi kimselerde ise vücut sıcaklığındaki artıştan olsa gerek fazlaca seyrek giyinme ihtiyacı gündeme gelir

işte tam bu aşamada hormon denen sinsi dostumuz - hoş; dost mu düşman mı bilinmez ama - devreye girerek hareketlerimizi, düşüncelerimizi kısaca bütün bedenimizi ele geçirir. herşeyimizi hormonlarımızı memnun etmek üzerine kurarız.

o hormondur ki mecnun'u çöllere düşürür, ferhat'a dağları deldirir.

halbuki hiç hormon olmasaydı, efendi efendi yaşamaya devam etseydi insanoğlu, aşk olmasaydı, acı olmasaydı, sürünmeseydik çöllerde, dağlar bir bütün halinde yerinde dursaydı.

ama işte yapacak birşey yok. malesef hormon bu; şişede durduğu gibi durmuyor.
Şişede durduğu gibi durmayan hormonların bir numaralı örneği testesterondur. Horoz kardeşlerimizin tavuk bacılarımızı amansızca kovalamasının tek sebebidir.