bugün

(bkz: keşke)
(bkz: gece nöbeti)
*
sırf içi acısın diyedir...

onunla geçirilen her an sizin için önemlidir...

düşünsenize elinizi ilk tuttuğu günki heyecanınızı?

gözleriniz dolmuştu ya hani ilk yıldönümünüzde getirdiği çiçekleri size verirken okuduğu şiirden...

sarılırken heyecandan boğazınız kurumuştu...

onunla tanıştığınız günü hayal ederdiniz hep, o gün ne giymiştim diye her hatırladığınızda sorardınız. o da hiç bıkmadan sayardı tek tek, siz de onunkileri sayardınız...

peki ya şimdi?

nereye kayboldu o gizemli his?

nerde hani onu tanıdığın için tanrıya şükürler ettiğin günler?

onunla beraberken uçuşan kelebeklerin nerde?

bu kadar mı erken öldüler?
vurgun yediğimiz bir sevdadan sonra çekilen acıların en büyük sebebi olan kişiye karşı sarfedilen cümledir.yaşanmış yaşanmamış ne olursa olsun yine yaparım diyebileceğimizi bildiğimiz halde kederden sarhoşken mırıldandığımız cümledir.
fena kazık yediğiniz, canınızı çok yakan insanlar için hissedilen bir durum olabilir. dileğin gerçekleşmesi mümkün olmadığından iyi ya da kötü ne kattıysa * * bunları hafızanızda tutup pozitif düşünmek; bunalıma girmenize ve hayattan soğumanıza engel olacaktır. bir de olayı kadere bağlamak gerek bazen. *
hiç doğmamış olmayı dilemek gibi gerçekleşemeyecek bir dilektir. çok değer verdiğiniz kişinin aslında bunu hiç haketmediğini farkettiğinizde içinizden geçirirsiniz. kendinizi sevmenizden kaynaklanır biraz, yanılmış olmaktır asıl içinizi acıtan.

edit: imla
gereksiz bir dilektir efendim. genellikle kavgalarin, ayriliklarin hemen ardindan dilenir ama ne yasanmis olursa olsun elbet ogrenilen ve ogretilen bir sey vardir. siz ne kadar pismanlik duysaniz da, beraber gecirilen zaman ve sarf edilen sozler elbet bir yerlerde isinize yarar, size elbet destek olur. hic yoktan tecrube iste, daha ne istiyorsunuz?
hiç yaşamamış olmak istediklerinin çokluğundandır. Yaşanmışlıklar acı veremeye başlamıştır, acı dayanılmaz boyutlara çıkar kimdir sebep ? neden herşey tepe taklak olmuştur.

Keşke dersin keşke hiç tanışmamış olsaydık.
pişmanlıkların büyüyüp büyüyüp içinizden taştığı durumlarda gerçekleşir.
dua edilir sonra, "tanrım! ben affetmiyorum kendimi, ama sen affet ve sil onu yüreğimden..."
ya çok sevilen yada nefret edilen kişiye karşı yapılan dilektir. ama böyle bir dilekte bulunuyorsan o kişiyi bir daha asla unutamazsın. çünkü o kişi bu dilekte bulunmanı sağlayacak kadar yer etmiştir içinde.
(bkz: eternal sunshine of the spotless mind)
kötü biten bir ayrılık sonucu kişinin en çok istediği seydir bence.
nefret ettiğin kişiye karşı hissettiğin duygu.
yüzünü ilk gördüğüm güne lanet ettiğim kişiye karşı beslediğim duygu.
hayattan soğutan insana olan nefretin dışa vurumudur.
yaşamak iyidir.
acı, ağlamak, pişmanlık, anılar, hatta hata yapmak...

tanışmış olmak sevinilecek şeydir.