bugün

biraz gülelim...

fıkra bu ya...
adamın biri çölde azmış.
bindiği dişi deveyi becermek ister.
deveden iner ve deveyi diz çöktürür.
malum, deveyi diz çöktürüp yere yatırmak için devenin önünde olmanız lazım. neyse, deveyi başından yularından tutup diz çöktürüp devenin arkasına geçer deve ayağa kalkar.
tekrar diz çöktürüp yine devenin arkasına geçer, deve yine ayağa kalkar. boyu yetişmediği için çölde güneşin altında devenin önüne geçip diz çöktürüp arkasına geçince deve ayağa kalkması ile uğraşır durur bir türlü beceremez.

düşünür, nasıl yapayım derken bir büyük kaya parçası bulur. deveyi kayanın önüne getirip yanaştırır ve kendisi de kayanın üzerine çıkar deve ileri gider, tekrar deveyi yanaştırır kayanın üzerine adam çıkar ve tam işe koyulacakken tekrar deve ileri gider.
kan ter içinde kalan adam bir türlü işi beceremez.

bir de bakar ileride bir vaha ufak bir göl ve hurma ağaçları.
hemen deveye biner vahaya gelir. deveyi hurma ağacına bağlar. sonra ağacın dalına salıncak kurar ve salıncağa binip ağacın gölgesinde hem sallanır hem deveyi becerir.
tabi ki gelen rahatlama ile adam yaptığı işin kötülüğünün farkına varır ve pişmanlık duyar "tüh ya kör olası şeytan, insanın aklına böyle şeyleri getirip beni günaha soktu. tövbe estağfurullah" der.

şeytan dayanamaz dile gelir "ulan şerefsiz, yediğin bokun suçunu bana atma. ben kalu bela'dan beri şeytanım ama ilk defa deveyi salıncakta becermeyi sende gördüm" der.

kalu bela: Allah dünyayı ve içindeki varlıkları yaratmadan evvel ki zaman dilimi.
Fotoğraftaki kertenkeleyse rızası var gibi duruyor. Hem o saatte orada 4 erkeğin içinde ne yapıyormuş?
birisi kertenkele de kütür kütürmüş yazar diye bekledim ama şükür ki yok...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar