bugün

hikaye anlatmak yorar dudakları. kalbi dört duvarın ardına taşır. her dinleyicinin harcı değildir anlatmak, bir ruha dayamaktır sırtını. her bir karakterin sırtını sıvazlamaktır. her hikayenin altında bir rüzgar, bir bulut vardır. dudaklar ancak yerini gösterirler. kıpırdarlar durmadan ama erişemezler. gözler hayal perdesini aralar, eller bir ritime aldanır. her dinleyici için ayrı bir kapı aralarsın.
hikaye anlatmak, bulunmayanı da, bulunanı da uzatmaktır gümüş bir tepsinin sırlı gölgesinde...
uyanmaktır.
hikaye anlatmak kolay da, dinleyecek birilerini bulmak lazım önce.
(bkz: bana hikaye anlatma)
bazı insanlar bunu çok güzel yaparlar...
Klasik bir kahramanı vardı bu hikayenin , herkes gibi sıradan ama azıcık da suskun ..
deli dolu ruhuyla , şapşalca yaşayan..

Kahramanımız günlerden birgün,
Rüyalarında , koşarcasına ilerliyordu..
Nedeni belki sevdiği kızdı..
yağmuru tarafından reddedilişiydi belki de uzun süre kendini üzmesiydi..
Bilmiyordu , sadece hızlı adımlarla karanlığına doğru yürüyordu..
Derken bir ses duydu , sanki derinlerden gelen bir sesti bu.
Biraz korktu ama heyecanla hemen etrafına bakındı ve bir ışık gözlerini kamaştırdı..
ufak da olsa umutla doldu sessiz kalbi..
işin ilginci ışığın adı da yağmurdu , sustu biraz..
Sonra konuştu belki de sadece belkide dedi..
Karanlıktaki ışık önce duygularına hitap etti ,
sonra kendine biraz aşık etti..
Kısaydı ama çok Güzeldi herşey..
Derken biranda bitiverdi, bitmesi de gerekti..
Yalnız hoşçakal ile sessizlikle başbaşa yine kalıverdi..

Derken uyandı ve sessizce sokaklarda yürümeye devam etti..
Bu işte biraz ustayımdır , hikayelerimi önceden değil anlatırken kuruyorum ayrıca insanların keyifle beni izlemesi daha da mutlu olmamı sağlıyor. Her insanın farklı bir özelliği var benimki de bu sanırım.
Sıradandı, içindeki öz oldukça saf ve kırılgandı. Anlaşılırdı sözleri, karmaşıklıktan uzaktı aslında ama anlamak isteyen olmazdı.

Kederi biraz saklı ve yalnızdı. Düşlemekten yılmış dahası bunalmıştı.

Derken bir oyun başladı, büyüdü çünkü.. adına da hayat diyorlardı bu oyunun.

Zorluklar dağ gibiydi ama bir sekil ilerliyordu takı yeni engellerde kaybolana kadar.

Yorgun bir çağa adım attıkça, direnmek de zor kalıyordu zamana. Sinsi sinsi ruhu sıkışıp kalıyordu derin uykulara.

Derken uykudan uyandı, en en başa..
Hayatı Anlamlandırmaktır.

Neden ve niçin diye sorgulamak kadar gerçekçidir.

renkleri yerinde canlı ama biraz heyecanlı suçlu zamanların küçük bir parçasıdır.