anneler bende gelecek görsün istiyorum. annelerin gelecek gördüğü erkeklerden biri olmayı istiyorum,sevimli, cana yakın, iyi biri..

bilemiyorum belki bir gün ben de herkes gibi bir iş bulurum. herhangi bir şirkette sabah 7'de
evden çıkarım. 7 buçukta iki poğaça alırım. 9'a doğru iş yerime varırım. internette gazeteleri
okuyarak yerim sonra o poğaçaları. gün yaşar benle beraber. sağdan biri maçtan söz eder, soldaki bi hatun uykusuzluktan şikayet eder. ortalardan bir yerden, birine yazan birinin hadi yemeğe çıkmıyor muyuz fısıltısından anlarım öğlen olduğunu. ahhh ne güzel şey bunlar...

yazar olurum aynı zamanda sözlükte. işten eve geldiğimde yemeği yer otururum bilgisayarın
başına. şirkette de giriyorum gerçi ama böyle akşamki kadar zevk alamıyorum. burçak ya da
petibör bisküvimi çaya batırarak içeride uyuyan sevgilimin en yakın kız arkadaşını sözlüğe
yazarım. bu etik dışı olmaz ama kesinlikle. çünkü ben herkesin sevdiği, saydığı, komik diyaloglar
yazan biriyim. o yüzden de yaptığım doğru görülür. normal. böyle şeylere hiç bulaşmamış ama yine de kötü, pislik, iğrenç olarak adlandırılan birilerinin yaptığı gibi ahlaksızca değil.

patronlarım olur sonra. iki hatun belki. onları da yazarım. komik diyaloglarla insanları sevimli
sevimli güldürürken bir yandan da çevremdeki kadınlara dair izlenimlerimi paylaşırım.
patronlarımın arabasını nasıl yıkattığından tutun da bütün özel hayatımı, orada yer alan insanları
sevimli, sempatik, masumca anlatırım. etik dışı olmaz bunların hiç biri. kendimi tekrar ederim
sonra. etik dışını bile üç beş kez yazarım.

herkesin sevdiği saydığı sempatik bir yazar olurum. hoplatan, gizli eşcinsellikle kafayı bozan,
aşağılık, pis, dikkat çekmek için iğrenç şeyler yazan yazarlar gibi anılmam. saygı görürüm.
sevilirim... güzel bir şey bu... seni sevmeye başlamıştım. toparlan.