her yer hukuksuzluk tutmuşken hukukçu olmak

biri ayarıyla mı oynadı lan. kapağın lastiği falan mı tutmuyor. çözünmesi için fişi mi çekmemiz gerekiyor. her yer hukuksuzluk tutmuş, geçmiyor.

en baba, en temel, dünyanın en dandik ülkesi tarafından bile çekince koyulmaksızın kabul edilen "su hakkı"ndan bile mahrum milyarlarca insan var.

sen böyle dandik bir yerde, hele hele yolsuzlukların, adaletsizliğin, adam kayırmanın marifet olduğu yerde kalkıp hukukçu oluyorsun.

bu, kötü ayakkabı var diye ayakkabı zanaatkarı olmaktan vazgeçmek gibi bir şey değil. değil işte. belki de öyledir bilmiyorum.

ama dünya üzerinde ne kadar hukukçu varsa, bir gün çıkıp "ben oynamıyorum" derse düzelir mi her şey? olmayan bir şeyin mesleği nasıl oluyor lan? kimse varlığını kabul etmezse, kimse bu işin ehli olmaya çalışıp hukukçuluk oynamazsa bu soktuğumun düzeni sona erer mi? bin yıldır sizin dediğiniz gibi yapıyoruz. 3-4 sene de benim dediğim gibi denesek ya. olmaz mı

çekerim emaneti sikerim adaleti diyen meslek sahipleri ve adaylarıdır. olmayan şeyi oldurmaktır.