bugün

monotonlaşan hayatımın bir parçası haline gelmiş böcektir. her gece saat 12'yi geçtikten sonra yatağımın yanındaki açık pencereden vızır vızır sesler çıkartarak içeriye dalar, kendisine yuva bellediği odamın lambasına konar. dün gece sessizce girmiş içeriye fark etmemişim, gece birlikte uyumuşuz; sabah bi baktım perdede beni izliyor. kıyafetlerim üstümdeydi; ama bir şeyler yaşandı mı bilmiyorum. artık ilişkinin adını koymanın zamanı geldi herhalde, teklifi ondan bekliyorum.
genelde iç çamaşırlarının içine girmeyi severler.
Kasatura ile kesmek istediğim böcektir... Hayvan oğlusu uyutmuyor ki.
olum siz nasıl rahat insanlarsınız amk ya benim odama öyle bi böcek girse anam avradım olsun odayı aleve veririm amk soğuyunca girer küllerden bi yığın yapar üstünde rahat rahat yatarım , böcekle aynı odada yatılır mı lan
hiç de ihmal etmezmiş, aman da aman.
havaların ısınmasıyla beraber kaçınılmaz olandır. bir de girdiği gibi rahat verse tamam. durmaz yerinde. lambanın etrafında dolaşır, onu da tam beceremez. çatır çutur çarpar falan. bir darbe vurup haklamaya çalışırsın. hareketsiz şekilde yatar yerde. gazeteyle alıp camdan atarken "ikinci bahar yaşıyor ömrüm" diye yine döner içeri girmeye çalışır. bir de gerildiği anda berbat bir koku bırakır ortama. durduk yerde gerginlik, huzur kaçımı.