bugün

(bkz: kerhane)
paranın satın alabileceği hazları satın almaktır. parası olana birçok haz amadedir. ancak parası olanın bile satın alamayacağı hazlar olduğu da bir gerçektir...
asıl kıyamet birçok hazzı tadamayacak durumda ve o kadar şanssız olmaktır.
(bkz: gibson)
film, müzik, enstürüman, araba, ev, hatta seks. yani haz parayla satın alınabilir.
yalandır efendim, öyle bir olay yoktur. haz para ile satın alınamaz, sadece hazzı yaşayabilmene yardımcı araçları satın alabilirsin. ama o araçtan elinde bolca bulunup da mutsuz olan insanlar dolusuna var. altında limuzini olabilir bir insanın ama aynı oranda mutsuz da olabilir. ama zamanında mandaldan robot yapmış olan ben ise mutluyumdur. ya da okey taşlarından ev yapmışımdır, kumdan yol yapmışımdır, yere çizgiler çekip sek-sek oynamışımdır. sobaya gizli gizli bişeyler atmışımdır. ama sonuç nedir, hep keyif aldım yaptıklarımdan.
şanssız bir durum değildir, doğanın kanunudur. bu para dediğimiz şey bir metadır. yani emeğin donmuş halidir. ve donmuş emekle mübadele yapabilen biz insanlar bunu kendimize kolaylık olsun diye icat etmişizdir. ilkçağ insanlarının hazza ulaşmak için yapabileceği tek şey emek vermek. oysa biz şu an para sayesinde emek değişimi yapabiliyoruz. bakın nasıl mı oluyor? domates yemek için hepimizin tarlaları yok. gemiyle karşıya geçmek için gemi icat etmemize gerek yok.

bir örnek; hastalanan ve otomobil üretiminde çalışan bir işçi, bu üretimde kullandığı emeği para şeklinde eline alır. doktora gider ve ölmekten kurtulur. doktor da bu hastasının ameliyatına yetişmek için arabasına biner ve yetişir.

önemli olan sorun istihdam sorunudur. yoksa para insanoğlunun bulduğu çok değerli bir icattır. para olmasaydı bilim de ilerlemezdi insan zekası da.

unutmuşum editi: doğanın kanunu konusu da şöyledir. bir aslan yaşamak için ceylan yemelidir ve bunun için de harcaması gereken şey emektir. veya kuşların yavrularını beslemesi için harcaması gereken şey de emektir. insanlar doğası gereği toplu halde yaşar ve bu topluluğun birbirine yardımı emek değişimiyle olabilir. hayvanlardan bir farkımız da budur.
(bkz: alternatif mastercard reklamları)
hazdan ne anladığımıza göre değişkenlik gösterebilen eylemdir. pc başına oturup sözükte iki satır yazmak da hazdır netice itibarı ile ve maddi bir bedeli vardır. satın alınabilen hiçbir şey gerçek hazzı sağlamaz o da apayrı bir konu. paradoksal olarak maddi boyutlu hazlar öyle ya da böyle hazımsızlıkla sonuçlanır nitekim. diğer taraftan kimilerine göre de "veren el alan elden üstündür" mantığı ile sahip olunanların karşılık beklenilmeksizin paylaşmanın verdiği haz hiçbir şeye değişilmez. böyle düünenlere göre; açlıktan bayılmak üzere iken sahip olduğu son lokmasını yine açlıktan ölmek üzere olan başka bir can taşıyanla paylaşmak hazzın doruklarından biri olsa gerek.
haz, zevk demektir. iktisatta da olduğu gibi satın alınan maldan alınan zevk ve mutluluk bize o maldan sağladığımız faydadır. yediğimiz yemekten, kullandığımız arabadan, çocuğumuzu gönderdiğimiz dersaneden maksimum haz duymak isteriz. çünkü donmuş emeğimizin yani paramızın en çok faydayı sağlamasını isteriz. #5426819 da anlattığım gibi toplum sadece emek değişimiyle yaşayabilir. yoksa her şeyi tekrar icat etmek, her şeye yapamayacağımız kadar emek harcamamız gerekir. hazzı kötü bir şey olarak algılamamak gerekir.
hazzı değil ama hazzın nesnesini satın alabilirsin para ile. öyle süper zenginler vardır ki sahip oldukları servete rağmen hiçbir şeyden zevk alamamakta, uyuşturucu bile kar etmemekte,sonunda altın vuruşla intihar etme yolunu seçmektedirler. para değişim aracı olarak tabi ki önemlidir, adı üstünde araçtır, nesneldir. o aracın sana getirdiği maldan alınacak haz ise özneldir ve tamamen insanın geçmiş yaşantısı, kişiliği ve hayalleri ile orantılıdır. hepimizin başına gelmiştir. aylar öncesinden biletini aldığın konsere, tiyatro oyununa, operaya birlikte gittiğin arkadaşın sen hazdan hazza uçarken yanında uyuklamıştır.* aç bir insanın para ile aldığı yemekten duyduğu haz dışında* veya sokaktaki evsizin para ile barınacak bir yere sahip olması gibi bir durumun dışında, maldan alınan hazzda asıl belirleyici olan ona ulaşmak için gerekli para miktarı değil kişinin o maldan zevk alabilme kapasitesidir.maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde üst kademelere çıktıkça para ile hazzı satın almak her daim her kişi için gerçekleşmemektedir.