bugün

toplanıp guruplanma adına hiç bir faaliyet göstermeyip, küçükken ailesinin de etkisi ile camii'ye götürülmeyen, küçükken sosyallik tohumlarının içine ekilmediğinden kelli asosyalliği kendi şahsına münasip görmeyen kişilerdir. camii'nin sosyalleşme aracı olduğunun farkına varamamış insanların büyüdüklerinde bayram namazlarını ''garip'' bir şeymiş gibi gösterme çabalarını da küçükken yaşamış olduğu o asimilasyona bağlamak mümkündür diyebiliriz.

21. yüzyılda teknolojinin aslında insanları bir birine yaklaştırdığını düşünen zavallı insanların, eskiden kalma, gelenek ve örflerimiz olan, sosyalleşmek için bin küsür yıldır yapılan, kaynaşmış toplumların olmazsa olmazı sayabileceğimiz bir cemiileşme hareketinin dışında kaldığını da söylemek mümkündür.

alnı secdeye değmemiş insanların, camii havası alıp o havayı ciğerlerine dolduramamış ademoğullarının sosyal olduğunu kimse söyleyemez. camii ve namaz rab'a itaatten çok insanların kendi aralarında ki bağlarını ve ilişkilerini geliştirmeleri adına farz kılınmıştır. islam teolojisi ve öğretisinde de her farzın aslında sosyolojik bir önemi bulunmakla beraber, insan metabolizmasına ve ruh sağlığına zarar verecek hiç bir zorlamanın olmadığını da belirtmek gerekir. uzun uzadıya yazılar yazarak, çamur at izi kalsıncılık yapmak bu asosyal hareketin en belirgin özelliklerindendir.
(bkz: nihat hatipoğlu nun sözlükte yazar olması)
(bkz: uludağ sözlük dost doğru gidiyoruz zirvesi)
efendim bir kere namaza, bayram namazıda olsa sosyal olayım, iki insan göreyim, öpüşüp koklaşayım diye gidilmez. bayramdan bayrama da bamaza giderek sosyal olunduğu da görülmemiştir daha.
cami çıkışında bütün köylü ile bayramlaşmanın değerini bilememiş, bilemeyecek olan bünyedir.
o namaz senin bu namaz benim hesabı gezip duran sosyal insanın tam zıttı olan bünyedir.
bilmiyordur bilmek istemiyordur gitmemek uyumak istiyordur ilk gidişinde de zorla gider bu insan... * *