bugün
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri14
- tüm sözlük kölemdir25
- arap milliyetçiliği22
- memati192324
- gideon reid morgan jj34
- manyak olmaya karar verdim12
- erkeklerin çoğunun yalnız olması15
- aydinoglu bombala27
- magnum un 2 tl olduğu yıllar19
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- neden fenerbahçeliyim11
- yazarlardan akıl almak19
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- yetkili yapsanız da yeter9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler10
- özge özacar'ın memeleri8
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- anın görüntüsü11
- jose mourinho39
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- hakemlerle şampiyon olmak12
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- sözlükten hatun kaldırmak13
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey10
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek10
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
tanım: yaşamın olağan dışı gelişen şeyleri benimsemesi ve bunu alışkanlık haline getirmesi olayıdır.
Sıkıcı bir derste yazın bütün endişesizliklerini ve güzelliklerini içinde barındıran birkaç kum tanesine denk gelmiştim saatimin içinde.
Akrep ve yelkovanın etrafında bir sağa bir sola düşüyordu bu kum taneleri ve o an beni benden almıştı bu minimize edilmiş taş parçaları.
Ben sıcak bir yaz gününde denize dalıp da balıkları yakalayacak gibi olurken de aynı saat gözüme çarpıyordu. Bugün ise soğuk ve yalnız bir kış sabahı sıkıcı bir derste o kumlar beni o denize ve o endişesizliklere geri götürmüştü.
Hayat tesadüfleri severmiş.
O kum taneleri sallandıkça ben o balıkların yanına döndüm, onlar sallandı ben iyice koptum dersten.
Zaten x ile y ile aram pek de iyi değildi o aralar.
Çok da severdim gittiğim yerlerden irili ufaklı bana orayı tekrar tekrar hatırlatacak şeyler almayı yanıma.
Yıllarımı geçirdiğim lojmanların ağaçlarından bir yaprak hatta tavşanımın ölmeden önce yaptığı son kakası ve sevgilimin kâğıt parası.
Gittiğimiz yerlerde hesabı hep yarı yarıya öderdik, o parasını bana bırakmıştı ve '' ben tuvalete gidip geliyorum hayatım '' demişti, ben ise onun kâğıt parasını farklı bir cebime koyup hesabı asıl paramdan ödemiştim.
Bugün ondan haber dahi alamıyorum, klasik nedenlerden ötürü ayrılmıştık ama benim hayatımdaki yeri çok önemli olduğu için ve bazı ilklerimi de onunla yaşadığım için o kâğıt parayı hala saklarım.
Bir gün Teoman'ın bir şarkısında da dile getirdiği gibi '' Belki benim kâğıt param, döne dolaşa, bir şekilde senin cebine girmiştir '' lafından yola çıkarak o parayı harcamayı ve bir şekilde o paranın döne dolaşa o kızın cebine girmesini umut etmiştim fakat bunun gerçekten olma ihtimalini düşününce o parayı saklamaya devam etmiştim.
O kum taneleri bilinçsizce girmişlerdi saatimin içine.
Çocukken taşları kumların altına gömüp, deniz kabuklarını da üstüne koyarak mezar taşı yaptığımı hatırlatmıştı bana.
Forrest Gump durmadan koşarak arkada bıraktıklarını daha da geride bırakmaya çalışıyormuş ya ben de bunun tam tersine beni hep eskilere götürecek bir şeyler ararım yaşantımda.
Bundan olsa gerek koşmayı da hiç sevmem. Hele ki bir yol dahi kat edemediğimiz koşu bantlarında.
Bir insan kendi geçmişini değiştiremez fakat kendine yeni bir gelecek sunabilir.
Ben hep geçmişte kalmıştım ve varlıklarıyla oynayamayacağım ve değiştiremeyeceğim olumlu olumsuz anılarımla daha da melankolik bir hal alıyordum yaşarken.
Bazıları olan biten her duyguyu iyi kestirebildiğim için bugünleri iyi görebildiğimi söylese de ben hep dünde kaldığım için bugünleri yaşayamamıştım.
Ve sanki o kum taneleri de bana bunu kanıtlamaya çalışıyordu.
Mazide yaşananlara gerçekten doyabilseydin, o günleri böylesine özler miydin? Diyorlardı bana alaycı gülümsemeleriyle.
O küçük yapıtların böylesine büyük ve anlamlı soru sorabilmelerinden sonra öylece kalmıştım, ardından tahtada gene f(x)'i bulmam gerekmişti ve tahtada saate bakmak amacıyla o minimize edilmiş taş parçalarına baktığım an gerçekten garip bir an olmuştu.
Sıkıcı bir derste yazın bütün endişesizliklerini ve güzelliklerini içinde barındıran birkaç kum tanesine denk gelmiştim saatimin içinde.
Akrep ve yelkovanın etrafında bir sağa bir sola düşüyordu bu kum taneleri ve o an beni benden almıştı bu minimize edilmiş taş parçaları.
Ben sıcak bir yaz gününde denize dalıp da balıkları yakalayacak gibi olurken de aynı saat gözüme çarpıyordu. Bugün ise soğuk ve yalnız bir kış sabahı sıkıcı bir derste o kumlar beni o denize ve o endişesizliklere geri götürmüştü.
Hayat tesadüfleri severmiş.
O kum taneleri sallandıkça ben o balıkların yanına döndüm, onlar sallandı ben iyice koptum dersten.
Zaten x ile y ile aram pek de iyi değildi o aralar.
Çok da severdim gittiğim yerlerden irili ufaklı bana orayı tekrar tekrar hatırlatacak şeyler almayı yanıma.
Yıllarımı geçirdiğim lojmanların ağaçlarından bir yaprak hatta tavşanımın ölmeden önce yaptığı son kakası ve sevgilimin kâğıt parası.
Gittiğimiz yerlerde hesabı hep yarı yarıya öderdik, o parasını bana bırakmıştı ve '' ben tuvalete gidip geliyorum hayatım '' demişti, ben ise onun kâğıt parasını farklı bir cebime koyup hesabı asıl paramdan ödemiştim.
Bugün ondan haber dahi alamıyorum, klasik nedenlerden ötürü ayrılmıştık ama benim hayatımdaki yeri çok önemli olduğu için ve bazı ilklerimi de onunla yaşadığım için o kâğıt parayı hala saklarım.
Bir gün Teoman'ın bir şarkısında da dile getirdiği gibi '' Belki benim kâğıt param, döne dolaşa, bir şekilde senin cebine girmiştir '' lafından yola çıkarak o parayı harcamayı ve bir şekilde o paranın döne dolaşa o kızın cebine girmesini umut etmiştim fakat bunun gerçekten olma ihtimalini düşününce o parayı saklamaya devam etmiştim.
O kum taneleri bilinçsizce girmişlerdi saatimin içine.
Çocukken taşları kumların altına gömüp, deniz kabuklarını da üstüne koyarak mezar taşı yaptığımı hatırlatmıştı bana.
Forrest Gump durmadan koşarak arkada bıraktıklarını daha da geride bırakmaya çalışıyormuş ya ben de bunun tam tersine beni hep eskilere götürecek bir şeyler ararım yaşantımda.
Bundan olsa gerek koşmayı da hiç sevmem. Hele ki bir yol dahi kat edemediğimiz koşu bantlarında.
Bir insan kendi geçmişini değiştiremez fakat kendine yeni bir gelecek sunabilir.
Ben hep geçmişte kalmıştım ve varlıklarıyla oynayamayacağım ve değiştiremeyeceğim olumlu olumsuz anılarımla daha da melankolik bir hal alıyordum yaşarken.
Bazıları olan biten her duyguyu iyi kestirebildiğim için bugünleri iyi görebildiğimi söylese de ben hep dünde kaldığım için bugünleri yaşayamamıştım.
Ve sanki o kum taneleri de bana bunu kanıtlamaya çalışıyordu.
Mazide yaşananlara gerçekten doyabilseydin, o günleri böylesine özler miydin? Diyorlardı bana alaycı gülümsemeleriyle.
O küçük yapıtların böylesine büyük ve anlamlı soru sorabilmelerinden sonra öylece kalmıştım, ardından tahtada gene f(x)'i bulmam gerekmişti ve tahtada saate bakmak amacıyla o minimize edilmiş taş parçalarına baktığım an gerçekten garip bir an olmuştu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar