bugün

başlık biraz havada kaldı hafız, farkındayım. tespit yapmanın dayanılmaz hafifliği de var üstümde, one vericeksin artık.

ankara toz duman hacı abi, sana o kadar söliyim. havada uçuşan poşetler, toz toprak falan. suratıma kedi çarptı lan, kulak memem kan revan. neyse goygoyu bırakıp konuya girelim.

hepimiz geçtik bu yollardan babacım. anlatacaklarımı okurken hiç kerkenezi oynama yani. senin de fantezilerini bilirim ben. lise 2'desin. beklemez miydin rüzgarı? okul çıkışında dikize yatıp kesmez miydin hatunları? o etek havalandığında,* için cız etmez miydi?

yağmurda ıslanan hatunun gömleğine kilitlenmez miydi gözlerin? azıcık üzerine yapışan gömleğini hafızana kazıyıp, eve malzeme götürmez miydin?

yaz sıcağını, kavurucu güneşi beklemez miydin hiç değilse? karnenin göte gireceğini bile bile için bi hoş olmaz mıydı? gömleğin açılan her düğmesi, hanene artı olarak yazılmaz mıydı? ve sen kanaat notu kullanmak için eve gitmeyi beklemez miydin?

o değil de sözde tanım yapıcaz, 83 tane soru cümlesi oldu yazıda. neyse bitirdik zaten. haa bi de kar kaldı! ya işte kar yağınca da ergen erkek, kar topu bahanesiyle hatunu kovalar, efendim tuttuğu yerde de öss'ye hazırlar.

işte kedi, kulak mememe yapışınca ben dedim 'laaynn'..*