bugün

düğün olsun, dernek olsun, yerli malı haftası olsun halaya durulan bilimum zamanlarda, halaydaki iki kişinin ilk önce ellerini çözüp sonra arasını açarken yaşanan duygudur. eğer direk halayın başına geçiyorsanız, tedirginlik falan yaşamayacak kadar özgüvenlisinizdir zaten. bir sürü garip düşünce geçer akıldan:

- ulan adamların arasını açtım, sığıntı gibi girdim şimdi aralarına.
- arkamdan konuşmasalar bari.
- halay çekmeyi de bilmiyorum ki,dur şunun ayaklarını takip edeyim.
- neyse bir tur daha atayım.
- şu kız bi bakmıyor ki, figürlerimi görse.
- aha araya daha küçük bir halay daha eklendi, tahinli çörek gibi olduk.
- halay bizim oraya gelince çıkarım. öyle de küçük hesapların adamıyım.
- aha kız bana gülüyor.
- ananıskiiii müzik bitmiş lan.
(bkz: bes kurus para ustu alirken yasanan tedirginlik)
(bkz: fikra dinlerken yasanan tedirginlik)
ilk anda "sözlükte ensest" alarmını aktive eden ama daha sonra aslı anlaşılan yaran yanlış okumalar örneği.
oynamak namına hiçbirşey bilmiyorsanız ve halaybaşına geçmişseniz birden birileri hadi "şemmame" oynuyoruz diyorsa aha işte sıçmak istediğiniz andır.
oynamayı bilmemenin verdiği korkudan ziyade "acaba herkes bana mı bakıyor?" korkusunu depreştiren gerilimli anlar.
(bkz: helaya girerken yasanan tedirginlik)
payduşkada zirve yapar.**