bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu17
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz14
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması13
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması18
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
Zamaninda Türkiye'nin en iyi, Dünya'nin da sayili piyanistlerinden biri oldugunu düsündügüm, fakat müzikteki en önemli seyin sadece tatli tatli sesler cikarmak degil de, calinan eserin ilk notasindan, son notasina kadar bir form, bir atmosfer yaratmak oldugunu zaman gectikce anlamam ile birlikte, ona karsi hayranligimin yerini yavas yavas elestirinin aldigi piyanist.
fazıl say bu kadar konuşuluyorken acaba kendisi bi zamanlar olduğu gibi gene bu duruma üzülüyor mudur diye düşündüğüm pianist..çok ödülleri vardır aldığı ama kanımca en çok bilinen başarısı kraliçe elizabeth'in isim annesi olan yarışmada finale kalmasıdır. * ayrıca bestekardır da..keşke o da ülkeyi terk ediyorum dese, belki o zaman birileri adını duyar..bu vesileyle şahsını inceler ,müzikal açıdan önemini anlar..
1955 yılında istanbul'da doğan Hüseyin Sermet müzik çalışmalarına yedi yaşında başlamıştır. 1965 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'na giren sanatçı ünlü Türk müzikçileri ve bestecileri Ferhunde Erkin, Ulvi Cemal Erkin ve Ahmed Adnan Saygun ile çalıştı. Türk hükümetinin verdiği parasal destekle Hüseyin Sermet 1968 yılında Fransa'ya Conservatoire Superieur de Musique de Paris'e gönderildi. Sermet, Olivier Messiaen ile kompozisyon çalıştı ve Ecole Normale Superieure de Musigue'de Thierry ve Brunhoff'un derslerini izledi. Aynı zamanda Paris'de Nadia Boulanger ile de çalıştı. Sanatçı 1974 yılında Münih uluslararası oda müziği yarışmasını kazandı ve Lili Boulanger ödülünü aldı. 1975 yılında Maurice Ravel uluslararası yarışmasında üçüncülüğü elde etti ve bu bağlamda SACEM'in özel ödülünü aldı. Aynı yıl Paloma O'Shea uluslararası yarışmasında Lili Boulanger ödülü verildi. 1981 yılında ispanya'da Jaen ve Milano'da Ettore Pozzoli uluslararası yarışmalarında birincilik ödüllerini kazandı. 1983 yılında Brüksel Reine yarışmasında finalist oldu. italya'da Francesco Paolo Neglia yarışmasını aldı. 1985 yılında Zürih'te Geza Anda yarışması ödülünü elde etti. 1988 yılında istanbul Boğaziçi Üniversitesi tarafından onursal doktor ilan edildi ve 1991 yılında devlet sanatçısı oldu. Hüseyin Sermet Milano, Venedik, Bolonya, Lizbon, Barselona, Valensiya, Zürih, Londra, Brüksel, Amsterdam, Paris (Champs-Elysee Tiyatrosu, Gaveau, Pleyel ve diğerleri) gibi hemen hemen bütün büyük Avrupa kentlerinde ve Meksika, ABD ve Japonya'da sahneye çıkmıştır.
hüseyin sermet'le 2010'da yapılmış ilginç bir söyleşi. bu bağlantıda söyleşinin bir kısmı var ama tamamı için internet araması yapabilirsiniz.
http://www.taraf.com.tr/t...piyanist-hem-demokrat.htm
http://www.taraf.com.tr/t...piyanist-hem-demokrat.htm
Hüseyin Sermet küçük yaşlardan itibaren Cazın içinden isimli kitabın yazarı olan babası Cüneyt Sermet [1] ile müzik dolu bir evde büyüdü. 1965 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı'na kabul edildi ve Ahmed Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin ve Ferhunde Erkin'in öğrencisi oldu. 1968 yılında Harika Çocuk Yasası ile Türk Hükümeti tarafından eğitimini sürdürmek üzere Fransa'ya Paris Konservatuvarı'na gönderildi. Paris Konservatuvarı'nda piyano, oda müziği, kontrpuan ve müzik analizi dallarında birincilikler alarak mezun oldu. Olivier Messiaen ile bestecilik, Thierry de Brunhoff ve Nadia Boulanger ile piyano çalıştı. Daha sonra Londra'da Maria Curcio ile çalışmalarına devam ederek eğitimini tamamladı.
https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Sermet
https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Sermet
güncel Önemli Başlıklar