bugün
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- bik bik moderatör olsun14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- anın görüntüsü15
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- akp seçmeni15
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi18
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı8
- akrep burcu8
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler15
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi9
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası8
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
ikinci boer savaşı (bkz: boer savaşları) sırasında ingiliz hükümetinin güney afrika'da boer esirler ve siyahi afrikalılar için 1900-1902 döneminde kurduğu toplama kamplarıdır.
1898'de başlayan ikinci boer savaşı'nda, ingiliz güçleri, 500.000'e yakın asker ile iki boer devletinin ( (bkz: orange free state) , (bkz: transvaal) )topraklarını da büyük ölçüde ele geçirmelerine rağmen, boerler bu kez de gerilla savaşına başlamış ve ingiliz güçlerine kayıp verdirmeyi sürdürmüşlerdi. bu gerillaların işgal bölgelerindeki yerel boer halkından ve afrikalı siyahilerden yardım alabilmelerini önlemek için ingiliz kuvvetleri boer çiftliklerini yağmalamaya ve yakmaya başladılar; su kaynaklarını ve kuyuları zehirlediler ya da kuruttular. bu durumu takiben, yerel halktan çok sayıda kişiyi kullanılamaz haldeki çiftliklerden toplama kamplarına sürdüler. ilk önce savaş nedeniyle mülteci duruma düşen siviller için yapılmaya başlanmış olan kamplar, giderek korkunç yaşam şartlarına sahip toplama kamplarına dönüştü.
en sonunda boerler için 45, siyahiler için ise 64 çadır kampı oluştu. siyahi nüfusun çoğu ingilizler için düşman olarak görülmese de yine de çok sayıda yerli siyahi de (sayıları toplam 107.000 civarında tahmin edilmektedir ve ne kadarının kamplarda öldüğü konusunda sağlıklı bir istatistik yoktur) toplama kamplarına götürüldü. ingilizler boer savaş esiri erkeklerin önemli bölümünü (28.000 esirden yaklaşık 25.630'u) denizaşırı sömürgelerdeki kamplara (atlantik'teki adalar ve hindistan gibi) göndererek savaş bölgesinden uzaklaştırmayı tercih etmişlerdi, dolayısıyla toplama kamplarındaki boerler'in çoğu kadınlar ve çocuklardı. kamplardaki nüfusun artması, giderek yaşam koşullarının iyice bozulmasına ve salgın hastalıklara yol açtı. bu da, boer kamplarında 26.000'den fazla kadın ve çocuğun (toplamda da yaklaşık 28.000 kişinin (siyahilerin kamplarındaki ölümler bu rakama dahil değildir)) ölmesine neden oldu.
bu uygulamalar güney afrika ve ingiltere'de bazı kamuoyu tepkilerine neden oldu. bu kamplardaki kötü şartların iyileştirilmesi için kampanyalar yapıldı. tepkiler sonucu boerler'in tutulduğu kamplarda kısmi iyileştirmeler olduysa da, siyahilerin tutulduğu kamplarla hemen hemen kimse ilgilenmedi ve oradaki kötü koşullarda kayda değer bir iyileştirme çabası da olmadı. siyahilerin tutulduğu kamplardaki nüfusun ne kadarının öldüğü konusunda sağlıklı kayıtlar olmasa da, bu kamplardaki ölümlerin de esir sayısının en az %12'si olduğu tahmin edilmektedir.
arthur conan doyle'un da bir gönüllü doktor olarak savaş bölgesine geldiği ve bölgedeki berbat sıhhi koşullar hakkında epeyce dağıtımı yapılan bir broşür yayınladığı belirtilmektedir.
bu toplama kampları, modern tarihteki ilk örnek olmasalar da (daha önce 10 yıl savaşı esnasında ispanyollar, filipinler'deki isyan sırasında abd bu tarz toplama kampları kurmuşlardı), bu kadar geniş bir nüfusun ve ağırlıklı olarak kadın ve çocukların topyekün kamplara sürülmesi anlamında ilk örnek sayılmaktadırlar. yukarıda anılan uygulamalar ve kamplardaki kötü şartlar anlamında en kötü noktalara lord kitchener'ın bölgedeki yöneticiliği esnasında gelindiği belirtilmektedir.
1898'de başlayan ikinci boer savaşı'nda, ingiliz güçleri, 500.000'e yakın asker ile iki boer devletinin ( (bkz: orange free state) , (bkz: transvaal) )topraklarını da büyük ölçüde ele geçirmelerine rağmen, boerler bu kez de gerilla savaşına başlamış ve ingiliz güçlerine kayıp verdirmeyi sürdürmüşlerdi. bu gerillaların işgal bölgelerindeki yerel boer halkından ve afrikalı siyahilerden yardım alabilmelerini önlemek için ingiliz kuvvetleri boer çiftliklerini yağmalamaya ve yakmaya başladılar; su kaynaklarını ve kuyuları zehirlediler ya da kuruttular. bu durumu takiben, yerel halktan çok sayıda kişiyi kullanılamaz haldeki çiftliklerden toplama kamplarına sürdüler. ilk önce savaş nedeniyle mülteci duruma düşen siviller için yapılmaya başlanmış olan kamplar, giderek korkunç yaşam şartlarına sahip toplama kamplarına dönüştü.
en sonunda boerler için 45, siyahiler için ise 64 çadır kampı oluştu. siyahi nüfusun çoğu ingilizler için düşman olarak görülmese de yine de çok sayıda yerli siyahi de (sayıları toplam 107.000 civarında tahmin edilmektedir ve ne kadarının kamplarda öldüğü konusunda sağlıklı bir istatistik yoktur) toplama kamplarına götürüldü. ingilizler boer savaş esiri erkeklerin önemli bölümünü (28.000 esirden yaklaşık 25.630'u) denizaşırı sömürgelerdeki kamplara (atlantik'teki adalar ve hindistan gibi) göndererek savaş bölgesinden uzaklaştırmayı tercih etmişlerdi, dolayısıyla toplama kamplarındaki boerler'in çoğu kadınlar ve çocuklardı. kamplardaki nüfusun artması, giderek yaşam koşullarının iyice bozulmasına ve salgın hastalıklara yol açtı. bu da, boer kamplarında 26.000'den fazla kadın ve çocuğun (toplamda da yaklaşık 28.000 kişinin (siyahilerin kamplarındaki ölümler bu rakama dahil değildir)) ölmesine neden oldu.
bu uygulamalar güney afrika ve ingiltere'de bazı kamuoyu tepkilerine neden oldu. bu kamplardaki kötü şartların iyileştirilmesi için kampanyalar yapıldı. tepkiler sonucu boerler'in tutulduğu kamplarda kısmi iyileştirmeler olduysa da, siyahilerin tutulduğu kamplarla hemen hemen kimse ilgilenmedi ve oradaki kötü koşullarda kayda değer bir iyileştirme çabası da olmadı. siyahilerin tutulduğu kamplardaki nüfusun ne kadarının öldüğü konusunda sağlıklı kayıtlar olmasa da, bu kamplardaki ölümlerin de esir sayısının en az %12'si olduğu tahmin edilmektedir.
arthur conan doyle'un da bir gönüllü doktor olarak savaş bölgesine geldiği ve bölgedeki berbat sıhhi koşullar hakkında epeyce dağıtımı yapılan bir broşür yayınladığı belirtilmektedir.
bu toplama kampları, modern tarihteki ilk örnek olmasalar da (daha önce 10 yıl savaşı esnasında ispanyollar, filipinler'deki isyan sırasında abd bu tarz toplama kampları kurmuşlardı), bu kadar geniş bir nüfusun ve ağırlıklı olarak kadın ve çocukların topyekün kamplara sürülmesi anlamında ilk örnek sayılmaktadırlar. yukarıda anılan uygulamalar ve kamplardaki kötü şartlar anlamında en kötü noktalara lord kitchener'ın bölgedeki yöneticiliği esnasında gelindiği belirtilmektedir.
güncel Önemli Başlıklar