bugün

bağzı dış mihraklar.
çok sakat var.
(#20531861)
Butun polisler kıç kılıdı!!!
bu ülkede sıradan insanların hayatında o an tesadüfen yan yana geldiği, hiç tanımadığı insanlara karşılıksız yardım edip faşizme karşı omuz omuza durup direnebileceği gerçeği.
gezi parkı sürecinde öğrendiğimiz yeni şeylerdir.
ben talcid' i tanımıyordum, onunla tanıştım, tanıştığıma da çok memnun oldum.
satırla, sapanla polise yardım edilebiliyor. bunu öğrendik.

yıllardır amerikancı anlayışla ülkeyi yöneten, faizleri ebesinin nikahı seviyesine getiren akp hükumetinin, götü sıkışınca suçu nasıl faiz lobisine attığını gördük.

müdahale etmek için bahane arayan polisin kalabalığın içine molotoflu kankilerini gönderebildiğini gördük.

sabahın 5'inde çadırın içinde kitap okurken, birden çadırlarınızın polisler ya da zabıtalar tarafından yakılabileceğini gördük.

biber gazı kapsüllerinin insanların kafasına sıkıldığını gördük.

başbakanın ölüleri, binlerce yaralıyı sikine takmadığını gördük.

göt yalayıcılarının * başdanışman olduğunu gördük.

polislerden kaçıp binaların içine sığınan insanların inadına, boğulsunlar diye binaların içine gaz bombası atıldığını gördük.

polisin gaz bombası atarak esnafın camlarını çerçevelerini indirebildiğini gördük.

valinin tek ayak üstünde 5462626842544824432 tane yalan söyleyebildiğini gördük.

başbakanın "camide içki içtiler" diye, "başörtülü bacılarıma saldırdılar" diye kendi vatandaşına iftira attığını gördük.

ama en önemlisi dayanışma gördük abi. orada açılan bedava marketlere halkın erzak temin etmesi, parkın tam ortasına mescid kurulması. cuma namazının diyanete bağlı olmayan insanlar tarafından kıldırılabildiğini.. ağlayacaktım lan. ciddiyim. ne gerek vardı gidip o kadar düzeni bozmaya. herkes kendi halindeydi, kimsenin kimseye karıştığı yoktu orada.

yani burdan şunu çıkartıyoruz: "bu hükumetin, halkın birlik olmasına tahammülü yok." bölünmeden, cepheleşmeden besleniyor bu hükumet.
yoksa neden iki günde bir hiçbir sebep yokken müdahale etsinler. neden "ille de o park boşalacak" diye diretsinler. insanlar mutlu lan orada. derdiniz ne?
yurdumun genç nüfusuna hala güvenileceğini öğretmiş süreçtir.
halkın eskisi kadar koyun ve cahil olmadığı kanıtlanmıştır. toplumsal konularda daha duyarlı bi nesil yetiştiği aşikardır.
Ülkede ne kadar çok orospu ve çocuğu olduğudur.
-devletin olmadığı yerde anarşi başlar.
-komünistlere boş alan yaratmayacaksın.
-ak partiye gerekli mesaj verilmiştir.
-kemal kılıçdaroğlu tam bir fırsatçıdır.
-facebook, twitter gibi şeylere güvenmeyeceksin.
içimizdeki irlandalıları (darbe sevdalıları) gördük.
limon unu biber gazına iyi geldiğini, ve biber gazının bağımlılık yaptığını .
acıyı gerçekten seviyormuşuz, ne kadar sıksalarda doyamadık.
belki yeni değil ama pekiştirdi, burada adalet yok, güven yok, başkanlık yaptığını söyleyenler insan değil, insanlarımız cahil ama şu da bir gerçek ki gençlerdeki birlik ve beraberlik gerçekten de varmış. Hala umudumuzun olması için nedenimiz varmiş.
halk içinde hakkını arama bilinci oluşturdu. gezi parkını savunan olsun savunmayan olsun. herkes artık bir hak arama hakkının olduğunu anladı. bunu en basit örneğiyle anlatayım.

dün ordu'da gerçekleşen bir olaydır. (orduluyum.) merkez ilçesine bağlı gökömer adlı köyde 10 aydır sular kesikmiş. köydes projesiyle getirilen su boruların çürümesiyle verilemiyormuş evlere. bu nedenle köyden en az 10 kişi en fazla 20 kişilik bir grup valiliğin kapısına dayandı. valiyle görüşmek istediler ama makamında yoktu. vali yardımcısına ilettiler durumlarını. sonrasında yaptıkları açıklamada da "Bu zamana kadar sustuk idare ettik. Artık bundan sonra sabretmek yok. Bugün yarın bu suyu istiyoruz. Bize bir çare bulunmazsa burada Valilikte yatacağız. Ramazan bir yandan, fındık bir yandan perişan haldeyiz." dediler. dikkatinizi çekeyim: "valilikte yatacağız." bunu görünce çok gururlandım. artık halkımız yapılan yanlışlar karşısında susmuyor. anadolu'nun köylerini hepimiz az çok biliriz. devlete karşı çıkmaz, şeriatın kestiği parmak acımaz mantığıyla yürürlerdi hep. ben dedemden bilirim, tapu meselesi için kaymakamlığa çıkamazdı korkusundan. köylü önceden valiliğin kapısına dayanacak ve "işimizi yapmazsanız burada yatarız." diyecek, he? nerede o günler? "jandarma bizi alır götürür." korkusuyla gıkları bile çıkmazlardı. ya onu geçtim, köylerde bir olay olduğunda suçlusunu, suçsuzunu sadece 3 jandarma toplayıp götürürdü. şimdi bakıyorum da geçti o günler. çok şükür dedim. artık halkımız yanlışlar "karşısında susmamayı öğrendi." dedim.
sokakların gerçek sahibinin halk olduğunu öğrendi birçok insan.
rte nin kıllarından biri ile tanışmış olduk.
Askeri vesayetin bitip, polis vesayetinin başladığını öğrendik.
Her yere AVM ve bina dolmasından insanlara gına geldiğini öğrendik.
Güçlü yürütmenin ve darbe yasalarını muhalefetin elini kolunu bağladığını toplumun bunu bilmediğini öğrendik.
Hüloğğ diye sevinme şekli olduğunu öğrendik
Orantısız zekayı öğrendik
Hayali düşmanlar yaratılarak onlarla savaşıp işin içinden çıkılmayacağını öğrendik.
türk halkının, devlete karşı yaptığı eylemlerini bile devletin öğrettiği marşlarla yaptığı.
iktidar korkaklarının tükürükle boğulabileceğini öğrendik.
eylem yapmanin bu kadar zor olmadigidir.
ihsan eliaçık'ı tanıdık.
"çapuling" terminolojimize girdi hamdolsun.
yeni bir türkiyeyi yaratacak gücün yeni türkiye gençliği olduğunu,daha önceden sahte suikast korkusu geçirenlerin,şimdi de asıl korktuklarını ve saldırdıklarını gördük.tabii bir de gerçekleri göremeyen,başbakanının damadının sahip olduğu gazeteleri okuyanların,bop eşbaşkanının sermayedarlarının sahip olduğu medya tarafından kandırılmış uludağ yazarlarını gördük.gerçek birdir dostlar,başlıklara yazdıklarımı takip edenler gerçekleri öğrenebilirler.
güncel Önemli Başlıklar