bugün

insanların temel haklarını demokratik yollarla aramasını, yaşam biçimlerini korumaya çalışmasını anlayan ve buna karşı çıkmayan biri olduğumu peşinen belirteyim. benim şu an sorgulamakta olduğum şey olsa olsa dünyada var olmadığına emin olduğum adalet kavramıdır. şimdi ben diyorum ki; dünyada halen sayısı milyarı bulan insan açlıkla, susuzlukla sınanıyorsa, hergün birilerinin başına evi sırf ırkı veya inancı yüzünden yıkılıyor, sevdikleri paramparça edilip kucağına veriliyorsa, bir yerlerde hala annelerin çocukları zorla alınıp organları satılıyorsa, sermayenin en azılı yüzyılında hala ağzında purosu ile birileri sırf zevk için insanlara rus ruleti oynatarak hayatları üzerine bahse girebiliyorsa, fotoğrafçılar en iyi kadrajı yakalayıp da sırtını dönebiliyorsa hala açlıktan sözün gerçek manasıyla bir deri bir kemik kalmış çocuğa, hala beyaz adam siyah olana aç kalması durumunda böcek yemeyi tavsiye ederken köpeğine kendi artık yemeğini yedirmekten imtina ediyorsa, sen yeşil bir dünya isterken birileri siyah bir gökyüzüne mahkumsa; maalesef bana yavan ayrıntılar gibi geliyor alkol, park, yaşam biçimi, 3. Köprü, demokrasi, cinsel tercih. ve biber gazı ve toma. ve meydanlar ve taksim. direniş kelimesi ise bomboş duruyor; dokunsan yıkılacak gibi...
savaşların, açlığın, çevre felaketlerinin, baskı ve sömürünün ortadan kalkması, daha basit özgürlük arayışlarıyla başlar. egemenler arkası gelir korkusuyla, en ufak özgürlük istemini boğmaya kalkarlar. halk da bu baskıyı parçalayıp daha ötesine geçebilir.

bu açıdan, taksim direnişi son derece önemli bir adımdır, küçümsemek doğru değildir.
Capulcu kardeslerimin neye ihtiyaci vardir ne gotursem acaba diye dusunulebilir.
hoşgörü, kardeşlik, sevgi biraz da yardım.
keşke bu tip uyanışları alkol, park gibi şeyler yerine bırakın insanları, hayvanların dahi sahip olduğu hayat standartlarına erişemeyen insanları görmek tetikleseydi ve kendi kendimize "ne oluyor arkadaş? bir dakika!" diyebilseydik. büyük meselelere daha basit özgürlük arayışları kapı aralar ama dünya küçük detaylarda zaman kaybetmek için fazla kısa.