bugün

honduras ve el salvador arasında 1970 dünya kupası elemeleri maçından sonra çıkan savaştır. 100 saat savaşı olarak da bilinir. toplam olarak 2.100 sivil bu savaşta ölmüştür. savaş 14 temmuz 1969'da başlamış, 18 temmuz 1969'da sona ermiştir.

hikayesi ise şöyledir:

Mübadeleden sonra bir daha ortalık sakinleşmedi

Orta Amerika'nın yüzölçümü en küçük ülkesi olan El Salvador, kilometrekare başına 160 kişiyle tüm Amerika Kıtası'nın en yoğun nüfusuna sahipti. Bir tarım ülkesi olan El Salvador'da toprak ağaları yüzünden köylülerin üçte ikisinin hiç toprağı yoktu. Bu topraksız köylüler, kurtuluşu Honduras'a göç etmekte bulmuşlardı. Honduras ise El Salvador'un altı katı büyüklüğünde ve yarı nüfusa sahipti. Salvadorlular, Honduras'ta köyler kurup yaklaşık 300 bin nüfusa ulaşmıştı. 1960'larda Honduraslı köylüler arasında çıkan bir huzursuzluk neticesinde hükümet bir toprak reformuna kalkışıp Salvadorluların yerleştiği toprakları Honduraslı köylülere dağıtmayı planlayınca dananın kuyruğu koptu. Bu, Salvadorluların yurtlarına geri dönmeleri anlamına geliyordu. El Salvador'sa zaten bir köylü ayaklanmasından çekiniyordu. iki ülke arasındaki ilişkiler oldukça gergindi. iki ülke medyası diğer taraf aleyhine sürekli kışkırtıcı bir propaganda halindeydi. Nefret katlanıyordu.

Maçı kaybedince intihar etti

işte böyle bir ortamda karşılaştı taraflar. ilk maç 8 Haziran 1969'da Honduras'ın başkenti Tegucigalpa'da yapılmış, bütün geceyi otellerini saran fanatik Honduras taraftarlarının gürültüsü yüzünden uykusuz geçiren El Salvador, son dakikada gelen gole engel olamamış ve maçı 1-0 kaybetmişti.

Maçın hemen ardından El Salvador'da televizyonunun başında maçı izleyen 18 yaşındaki Amelia Bolanos babasının silahını kalbine dayayarak tetiği çekecekti. Ertesi gün Salvador gazetesi El Nacional "Genç kız, vatanının yıkılışını görmeye tahammül edemedi" başlığını atıyordu. Bolanos, televizyondan canlı yayınlanan bir devlet töreniyle toprağa verildi. Gerginlik hızla tırmanıyordu.

ikinci maç ve savaş

15 Haziran'daki ikinci maç, bu gergin ortamda yapıldı. Bu kez maç öncesi geceyi uykusuz geçiren, doğal olarak Honduras'tı. Stadyuma halk linç etmesin diye askeri araçlarla götürülen Honduras Millî Takımı, orada da büyük tacize uğradı. 3-0 biten maçın ardından, teknik direktörleri "Kaybettiğimiz için çok şanslıyız" diyordu. Zırhlı araçlarla havaalanına götürülen Honduras ekibi, eve sağ salim dönerken, onları desteklemeye gelen taraftarları sınıra canlarını zor attılar. iki taraftar ölmüş, yüzlercesi hastanelik olmuş, 150 Honduras plakalı araç yakılmıştı. 27 Haziran 1969'da El Salvador, Honduras ile bütün ilişkilerini kesti, iki ülke arasındaki sınır kapatıldı.

Aynı gün Mexico'nda oynanan üçüncü maç neticesinde El Salvador Honduras'ı 3-2 geçerek dünya kupası vizesi almıştı. Çok değil, iki hafta sonra da savaş başlayacaktı. Kimsenin kazanmadığı, bir anlamda berabere biten savaş neticesinde Salvadorlu köylülerin bir kısmı yurtlarına dönmek zorunda bırakılırken, bir kısmı Honduras'ta kaldı. Dönenler, hiç de hoş karşılanmamıştı. 10 yıl sonra El Salvador, tekrar kaosa sürüklenmiş ve 11 yıl süren bir iç savaş ülkeyi yine kana boğmuştu. 1982'den beri Dünya Kupası'nı televizyondan izleyen ülkeler arasında her ne kadar 1969'da ateşkes çabuk ilan edilse de, Honduras ile El Salvador devlet başkanlarının buluşup el sıkışması için yılların 2006'yı göstermesi gerekmişti.

kaynak :http://www.goal.com
Savaşa sebep olan 3 maçın özetini görmek gerekir. Ayrıca zamanında ne maçlar dönmüş diye insanı düşüncelere sevk etmiştir.
Futbol savaşı dense de, perde arkasında başka sebeplerin olduğu , el salvador ile honduras arasındaki savaştır. Bir maç yenildi diye savaş çıkaran ülke mi olur?
futbolun saçma derece ne kadar çok abartıldığını gösteren savaş.
oyun bu oyun, oyuncuların ise ekmeği. bu kadar...

takımın kaybediyor diye sahaya teneke kutu atıp polisin başını yarmak gibi bir şey, tek farkı burada ülkeler savaşıyor.
1969 yılında honduras ve el salvador arasında çıkmış daha sonra merika (da boss)'un araya girmesiyle sona ermiş savaş. Her ne kadar futbol yüzünden çıktı denilse de olayın arka yüzü bambaşkadır futbol ekmeğe yağ sürmüştür sadece.