bugün

enterasan ve türkiye´ye "örnek" teşkil edebilecek bir sistemdir.

iki aşamalıdır. birinci aşamada "x" sayılı sağ görüşlü partiler, ve başkan adayları, ultra sağ söylemlerden, liberal sağ söylemlerine kadar ortalığa görüş ve parti programlarını yayar. aynışeyi ultra sol, hani "biz seçilirsek fransa´da yeniden devrim olacak" gibilerinden orta sola kadar, herkes , kendi parti ve görüşlerini ortaya koyar.

ve ilk aşamaya "x" sayıda parti katılır.

sonrasında da ikinci aşamaya bu ilk seçimden en yüksek oyu almış ilk iki parti katılır.

böylece "blokların aralarındaki nüans farklarından dolayı bölünmesinin" önüne geçilmiş olur.

fransa´da bu "ilk round seçim" dün yaşanmıştır. bildiğim kadarıyla seçime 10 parti katılmıştır. aşırı sağcı ve direkt "yabancı düşmanı" marien le pen, ne yazık ki tahmin edilenden çok daha fazla oy almıştır. ama allahtan "ikinci parti" olmamıştır.

ikinci round´a sarkozy ve solcu hollander katılma hakkı elde etmiştir.

bu durumda marien le pen ´e giden oylar sol partinin ve hollander´in tarafına değil sarkozy´nin tarafına gidecek, ve nicholas sarkozy büyük ihtimalle 6 mayıs´ta bir kez daha fransa cumhurbaşkanı olacaktır.

sözlük yazarına duyrulur.
bölük pörçük oylar sayesinde değil de, gerçekten seçilerek kazanmayı sağlayan sistemdir. tabii ki de kötü yönleri de vardır ancak şuanki düzenimizden daha makuldur.