bugün

(bkz: yeni başlayanlar için fotoğrafçılık)
japonların eline aldıklarında her şeyi çekmek istedikleri makina.
Fotoğraf, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışığın duyarlı yüzey üstüne düşmesi ve duyar kat üstünde sabitlenmesi işidir. Fotoğraf makinesinde, belgelenmek istenen objeden yansıyan ışık; objektifte ulaşır ve odaklanır,sonra,hemen objektifin içinde bulunan ve adına diyafram denen diske ulaşır. Bu diskin amacı; gelen ışığın şiddetinin ayarlanabilmesidir. Bu işi ise ortasında bulunan ve kullanıcı tarafından ayarlanabilen bir delik sayesinde yapar. Objektifte toplanan ve odaklanan ışık diyaframdan geçerek örtücüye ulaşır. Örtücü perde çekim sırasında önceden seçilen bir süre boyunca açık kalarak, ışığın film üzerine düşmesini sağlar.
Fotoğraf Makinesini Oluşturan Ana Birimler
anı donduran makinadır. dijital ve flimli modelleri mevcuttur.
bugün dinlen, yarın seninle kadıköy'e gideceğiz.
facebook un yayılmasından itibaren satışlarında ve kullanım oranında çok büyük bir patlama olduğunu tahmin ettiğim elektronik cihaz...
" - an'ı yakala.."
Anı ölümsüzleştiren bir teknolojik alet olmasının yanı sıra "facebook" gibi sosyal paylaşım siteleri olmadığı takdirde kullanımı sona erecektir.
nikon olanı makbüldür. (bkz: nikon d7000)
fotoğraf makinesi en güzel eşyalardan biridir bence efenim. çünkü fotoğraf bir gülücük makinesidir efenim. neden diye sorarsanız: insan bi zaman sonra o fotoğrafa bakar ve aaah ne güzel günlerdi diye efenim.
bu ara gece gündüz düşündüğüm, eğer alabilirsem en değerli eşyalarım arasına girmeye hak kazanacak olan icat.
anları ölümsüzleştiren, icat edilmiş en güzel teknoloji ürünü.
büyük icat.
kodak gibi bir yiğidi pazardan itip atan konsept. heyt be!
anı yakalamanızı sağlayan mucizevi makinedir.
bir çeşit enerji dönüştürücü diyebiliriz.

görüntü sensörüne gelen fotonlar sensördeki elektronlara enerjilerini aktarır ve elektriksel yükleme oluşur. Elektriksel yükleme yoğunluğuna göre pikseller oluşur. bu pikseller çözünürlüğü seviyesini belirler.
ışık ile bir film ya da sensör üzerinde fiziksel değişim yaratarak görüntü oluşturmaya yarayan alet.
süper bir şeydir ,şu an uzun zamandır beklediğim ve artık kavuştuğumdur.
gümüş nitrat kaplı yüzeye düşürülen ışıklarla oluşturulan görüntüden, günümüzdeki ccd ve cmos görüntü sensörleriyle elde edilen görüntülere gelişiyle insanı hayretler içinde bırakan alettir.
Fotoğrafçılığın başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Fotoğraf tarihi karanlık kutu içinde görüntü elde etmenin tarihi olduğu kadar, bu görüntüleri fotokimyasal yollarla saptamanın da tarihidir.
Sekizinci yüzyılda Müslüman bilgin ibn-i Heysem gümüş nitrat'ın güneş ışığı etkisiyle karardığını bulması ve 15. yüzyılda büyük sanatçı Leonardo da Vinci'nin karanlık odada mevcut ufak bir deliğin dış dünyadaki görünümlerini aksettirmesi fotoğrafçılık tarihindeki önemli başlangıçlardır. Sanatçılar Rönesans devrinde karanlık kutuyu buldular. Böylece, ışığın girdiği ufak bir delik aracılığıyla karanlık kutunun öbür ucunda konunun ters çevrilmiş bir görüntü görebiliyordu. 18. yüzyılda karanlık kutunun bir ucuna mercek ve diğer ucuna da buzlu cam konularak görüntü kutunun dışında görülebilir hale getirildi.
Işığın kimyevi maddeler üzerindeki etkisi ve gümüş tuzlarının görüntü sapma duyarlılığı 200 yıl önceden biliniyordu. 1725 yılında, kireç ve gümüş nitrat sürülmüş bir kâğıt üzerine bir şekil konulup güneşe tutulduğunda kâğıt üzerinde bu şeklin bir görüntüsünün meydana geldiği görülmüştür. 19. yüzyılın başında kâğıt, gümüş nitrat çözeltisine batırılarak negatiflerin elde edilmesi başarıldı. Fotoğrafçılığın ilk ve esaslı gelişmesi, vernikle saydam hale getirilmiş olan kâğıt üzerindeki bir görüntünün kalay levha üzerine getirilmesidir. Daha sonra, Yuda Bitümü ile kaplanmış kalay levha üzerine düşürülen bir görüntüde güneş ışığı düşen yerlerin beyazlaştığı görülmüştür.
Niepce ile başlayan fotoğraf çalışmaları 1829'da Jacques Mande, Daugerre ile birleşip 1837'de Daugerreotype'ı ortaya koymalarıyla birden gelişim göstermeye başladı. Bu işlem gümüşle karıştırılmış bakır bir levhanın sünger tozu ve zeytinyağı ile silindikten sonra 1/16 oranında su ve nitrik asit birleşiminde yıkanıp hafif bir ateşte ısıtılmasını ve ikinci defa nitrik aside batırılmasını gerektiriyordu. Böylece hazırlanan levha iyoda batırılıp makineye yerleştiriliyor, ışık durumuna göre 5 ile 40 dakika poz veriliyordu. Elde edilen görüntü 47.5 °C ısıdaki cıvayı kapsayan bir tepsinin içine konulana kadar ortaya çıkmıyordu.
1840 yılında ışığı 16 kere fazla geçiren bir mercek kullanılarak poz süresi düşürüldü. Daugerre tipi ile elde edilen görüntü çok net olmakta ise de gümüş bakır karışımı levhanın kolayca kırılması ve bu yönden çok pahalı olması fazla gelişmesini önledi.
Aynı süreler içinde Henry Fox Talbot bir takım kimyasal maddelere batırılmış kâğıtlar üzerinde görüntü elde etmeyi başardıysa da yavaş yavaş kararması ve görüntünün net olmaması nedeniyle kolayca unutuldu. Ancak Talbot'un bu buluşu için ilk defa "FOTOĞRAF" kelimesi kullanılmıştır. Bir süre sonra da negatiflerin pozitife çevrilmesi başarılmıştır. Böylece modern fotoğrafçılığın temeli atılmıştır.
Daha sonra fotoğraf kâğıtları, yumurta akına batırılarak pürüzsüz bir yüzey elde edilmiştir. Ancak bu yöntem ayrıntıları ortaya çıkarmakta başarısız olmuştur. Yumurta akının iyotlaşması ise başarılı sonuç vermiştir. Bundan sonra ıslak levha yöntemi daha sonra da kuru levha yöntemi bulunmuştur.
Bu tarihlerde bir fotoğraf çekebilmek için ulaşılabilmiş en büyük poz süresi 1/25 saniye idi.
1852 yılında George Eastman, Kodak makinelerinde 10 poz çekebilen bromür kaplı Jelatin rulolar bulunan Kodak fotoğraf makinelerini piyasaya sürerek çok büyük aletler taşıması gereken fotoğrafçıya kolay hareket imkânı sağladı. Fotoğraf çekildikten sonra makine fabrikaya gönderiliyor ve jelatin film kâğıttan ayrıldıktan sonra bir cam üzerine yerleştiriliyor ve sonra yeniden makineye film doldurularak sahibine iade ediliyordu.
1870'de Hermann Vogel emülsiyonları muhtelif banyolara batırılarak duyarlılıklarını arttırma yolunu buldu. 1880 yılında kırmızıya karşı duyarlılığı çok sınırlı olan ortokomatik filmin yanında, pankromatik filmler ortaya çıktı. Fotoğraf 19. ve 20. asırda değişik astigmat merceklerin, selüloz asıllı filmlerin kullanılması, fotoğraf makinesi ve film sanayinde gelişmelerle günümüzdeki durumuna geldi.
15 yaşındaki bi kızın eline geçince kendini prof. Fotocu ilan etmesini sağlayan götü tavan yaptıran buluş.
en iyilerinin fiyatları 7-8 bin lira civarında seyretmekte olup, düşük segmentli modelleri benzinlikçilerin kampanyaları sayesinde bile tedarik edilebilmektedir.
japonlar için su gibi bir şey. asla yanlarından eksik olmaz.
çinlilerin bir organı gibi olan teknolojik hede.
"bugünlerde bir fotoğraf makinesi bulmak kolay değil, bulduğum anda iyi bir poz vermek istedim." diyen polis memuru.

new york, 1920.

görsel