bugün
- kızların yedek listesi9
- sözlüğe kız getirmek10
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- okul müdürü nasıl korunabilirdi12
- icardi1905'in sözlüğü bozması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- libido düşmesi16
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü30
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek18
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler24
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek16
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- eric bana9
- tamirciye veren kadın12
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- anın görüntüsü14
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler22
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- flörtü eleme sebepleri8
- ölümlü dünya 29
- suratı sabunlamak11
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
çalışmlarını toplumun her kesimine indirgemiş, üyelerini her yerde bulabileceğimiz, toplumu ayrıştırarak otoriteyi elinde tutan bakanlık.
siyaset dünyasının meçhul ismi fırat avanak'tan bakanlığın işleyişi hakkında birkaç sızıntı aldım, bunları derleyip sizinle paylaşmak istiyorum.
bakanlığın görevi
insanların arasına nifak tohumları sokmak. bu yolla da otoriteyi güçlendirmek. insanların içindeki sağ duyuyu yok ederek toplumun kesin kutuplara çekilmesini sağlamak.
bakanlığın işleyişi
bakanlık daha çok piramit sistemiyle işliyor. üstteki yöneticiler ayrıştırıcı söylemlere bilinçli olarak yer verirken, piramtin çoğunluğunu oluşturan alt tabaka ise neye hizmet ettiğinden habersiz. günlük yaşantılarında her konuşmalarında nefret söylemlerini çekinmeden kullanıyorlar. bunu kendileri için bir hak olarak görüyorlar. örnek vermek gerekirse;
"bunları meydanda sallandıracaksın, cümle aleme ibret olsun."
"şerefsizler, itler, haysiyetsizler."
"bunlar hep böyle zaten."
günlük hayatta sıkça duyduğumuz bu serzenişvari hakaretler toplumu gün geçtikçe geriyor, ayrıştırıyor ve birlik olmasını engelliyor. daha sağduyulu yaklaşıp da empati yapmaya çalışanlar ise asıl olayın faillerinin gördüğü tepkiden daha az bir tepki görmüyor. birbiriyle her fırsatta tartışma içinde olan bir toplumun istenilen yöne yönlendirilmesi de haliyle çok zor olmuyor.
ayrıca bu tür söylemler o kadar içselleştirilmiş ki çocuklara dahi aşılanıyor.
"bak senin kitabını almış, yakala onu."
"senin topunu aldım vermicem. topun artık benim."
"aman evladım kimseye güvenme."
bu tür öğütlerle yetişmiş bir çocukta da güvensizlik oluşuyor. kimseye güvenmiyor. etrafındaki herkes onun için potansiyel bir düşman. ama o çocuk da insan sonuçta ve güvenmek istiyor. böyle bir durumda da ulaşılmaz olan ve hakkında en az şey bildiği devlete güveniyor, iktidarın her yaptığına bir bildikleri vardır yorumu getiriyor. tabi kendisine öğretilen söylemleri başka nesillere aktarark fsb'nin amacına hizmet etmeyi de ihmal etmiyor.
bakanlık hiyerarşisi
diğer bakanlıkların aksine, bu bakanlığa çok önem verildiğinden olacak, ülkenin en yetkili ismi bu bakanlığı kontrolünde tutar. bakanlık çalışanları ise bu kişinin danışmanları ve onların yetiştirdiği halktır.
ülkelere göre bakanlığın çalışma alanı
süper güç olarak tabir ettiğimiz ülklerede bakanlık, kendi ülkesinde faaliyet göstermez. daha çok dış ülkeleri ayrıştırmakla uğraşır.
gelişmiş ülkelerde ise bu bakanlık genellikle bulunmaz ya da gerektiğinde kullanılmak üzere pasif durumda bırakılır.
gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise bakanlık iktidarların emirleri doğrultusunda otorite için kendi toplumunu ayrıştırır.
işin en vahim durumu ise fsb'nin ortaya çıkardığı kutuplaşmanın nesiller boyu devam etmesi. ülkeyi kendi içinde bir çıkmaza sokan bu bakanlık, iktidar için sadece niteliksiz bir çoğunluk gerektikçe güç sahiplerlerinin en büyük kozu olmaya devam edecek.
siyaset dünyasının meçhul ismi fırat avanak'tan bakanlığın işleyişi hakkında birkaç sızıntı aldım, bunları derleyip sizinle paylaşmak istiyorum.
bakanlığın görevi
insanların arasına nifak tohumları sokmak. bu yolla da otoriteyi güçlendirmek. insanların içindeki sağ duyuyu yok ederek toplumun kesin kutuplara çekilmesini sağlamak.
bakanlığın işleyişi
bakanlık daha çok piramit sistemiyle işliyor. üstteki yöneticiler ayrıştırıcı söylemlere bilinçli olarak yer verirken, piramtin çoğunluğunu oluşturan alt tabaka ise neye hizmet ettiğinden habersiz. günlük yaşantılarında her konuşmalarında nefret söylemlerini çekinmeden kullanıyorlar. bunu kendileri için bir hak olarak görüyorlar. örnek vermek gerekirse;
"bunları meydanda sallandıracaksın, cümle aleme ibret olsun."
"şerefsizler, itler, haysiyetsizler."
"bunlar hep böyle zaten."
günlük hayatta sıkça duyduğumuz bu serzenişvari hakaretler toplumu gün geçtikçe geriyor, ayrıştırıyor ve birlik olmasını engelliyor. daha sağduyulu yaklaşıp da empati yapmaya çalışanlar ise asıl olayın faillerinin gördüğü tepkiden daha az bir tepki görmüyor. birbiriyle her fırsatta tartışma içinde olan bir toplumun istenilen yöne yönlendirilmesi de haliyle çok zor olmuyor.
ayrıca bu tür söylemler o kadar içselleştirilmiş ki çocuklara dahi aşılanıyor.
"bak senin kitabını almış, yakala onu."
"senin topunu aldım vermicem. topun artık benim."
"aman evladım kimseye güvenme."
bu tür öğütlerle yetişmiş bir çocukta da güvensizlik oluşuyor. kimseye güvenmiyor. etrafındaki herkes onun için potansiyel bir düşman. ama o çocuk da insan sonuçta ve güvenmek istiyor. böyle bir durumda da ulaşılmaz olan ve hakkında en az şey bildiği devlete güveniyor, iktidarın her yaptığına bir bildikleri vardır yorumu getiriyor. tabi kendisine öğretilen söylemleri başka nesillere aktarark fsb'nin amacına hizmet etmeyi de ihmal etmiyor.
bakanlık hiyerarşisi
diğer bakanlıkların aksine, bu bakanlığa çok önem verildiğinden olacak, ülkenin en yetkili ismi bu bakanlığı kontrolünde tutar. bakanlık çalışanları ise bu kişinin danışmanları ve onların yetiştirdiği halktır.
ülkelere göre bakanlığın çalışma alanı
süper güç olarak tabir ettiğimiz ülklerede bakanlık, kendi ülkesinde faaliyet göstermez. daha çok dış ülkeleri ayrıştırmakla uğraşır.
gelişmiş ülkelerde ise bu bakanlık genellikle bulunmaz ya da gerektiğinde kullanılmak üzere pasif durumda bırakılır.
gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise bakanlık iktidarların emirleri doğrultusunda otorite için kendi toplumunu ayrıştırır.
işin en vahim durumu ise fsb'nin ortaya çıkardığı kutuplaşmanın nesiller boyu devam etmesi. ülkeyi kendi içinde bir çıkmaza sokan bu bakanlık, iktidar için sadece niteliksiz bir çoğunluk gerektikçe güç sahiplerlerinin en büyük kozu olmaya devam edecek.
güncel Önemli Başlıklar