bugün

Arkadaş şu deyip sözcüğü ne ilginç lan. Konuşma diline ait olunca insanın içini bi rahatsız ediyor yazarken. Doğru yazdım mı lan acaba diye insan içinden bi düşünüyor. Hala kılanıyorum mesela. Az sonra aşağıya birisi imla ayarı verecek bir bakınız girer diye götümden soğuk terler akıyor, içim ürperiyor. O gri bıyıklı ergenin, klavyesine ayar heyecanıyla titreyerek giden ve mastürbasyonik asosyallikten nasır tutmuş parmaklarına bu orgazmik zevki yaşatmak istemiyorum ama bu "deyip" sözcüğünün de değişik bir cazibesi var işte. Her neyse amk.

Dünya üzerinde en nefret ettiğim şeylerden biri başladığım bir filmi yarım bırakmaktır. Bana ne kadar sıkıcı gelse de sarmasa da o film bitecek arkadaş. Bu azimle ders çalışsaydım üniversiteyi 3 senede bitirirdim heralde. Sırf bu takıntım yüzümden hayatımdan saatlerin boş yere gittiği vakidir.

Beraber film izleme işine ise gıcık olurum. Ama senede en az iki defa mutlaka biri ısrar eder beraber film izlemek için. Sonuç hep hüsran. Seçilen filmin bokluğunu saymıyorum bile. Lan bi insan film izleyelim diye benim kafamın etini yedikten sonra filmin 20. Dk sından sonra ağzından tükürüklü bir baloncuk çıkarta çıkarta nasıl uyur? Sen siktin benim kafamı "why heöeöeğgg film izleyelim noğlur heöeoeoüeğğ why noğlur " diye.

E sonuç. Sen orada rüyaları görürken ben burada takıntımdan dolayı 3. Sınıf Norveç korku filmi izliyorum amk...