bugün

türk futbolunun ağzına okkalı okkalı sıçan üç kulüp başkanının kıyaslanmasıdır vesselam bu.
hangisi daha rezil, bilemiyorum.

aziz yıldırım, diğerlerine nazaran daha bir sevgi ve saygıyla karşılanıyor camiası içinde...
hâlbuki herif fenerbahçe'nin iki sezon ardarda uluslararası düzeyde futbol oynayamama nedeni...
hani fenerbahçe taraftarı tayyip destekçilerine söylenir eder ya "koyunsunuz amk, kime oy verdiğinizin, kimi el üstünde tuttuğunuzun zerre kadar farkında değilsiniz, kör cahilin önde gidenisiniz," diye;
onun bir farklı durumu işte...
adam, 2003-2004 sezonundan bu yana göz göre göre şike yapıyor,
bütün medyayı fenerbahçe yandaşı haline getiriyor,
türkiye futbol federasyonu ve merkez hakem komitesi üzerinde büyük baskı oluşturup camiası lehine kararlar alınmasına neden oluyor,
ama bu haksız uygulamaların siyasi açıdan tam karşısında duran camia, aynı bokun lacivertine kucak açabiliyor.
bu açıdan gerçekten enteresan bir durum...

ünal aysal'ı ise aziz yıldırım'ın ilk sezonları, yıldırım demirören'in ise beşiktaş'tan siktir edilmeden evvelki hali gibi gözlemliyoruz şu anda...
yaklaşım, aynı yaklaşım...
ses getirecek transferle taraftarın gönlünü fethetme çabası...
türkiye ligleri'nde hiçbir şekilde ses getirmedi bu tutum.
beckham'lı real madrid'e bile getirmemişti.
dünya futbolu, tüm saflarıyla öz'e dönme gayreti içine girmişken,
ünal aysal'ın bu herkeslerce bilinip test edilen taktiğiyle başarı sağlaması beklenemezdi elbette...
saçma sapan açıklamalarla gündemi germesi,
galatasaray'ın son dönem şampiyonluklarındaki en önemli etkenler olan ali dürüst&abdürrahim albayrak ikilisine kapıyı göstermesi diğer hataları oldu.
galatasaray taraftarı, fenerbahçe taraftarının aziz yıldırım'a bağlı olduğu gibi tutkuyla bağlı değil kendisine ama...

fikret orman'a geldiğimizde ise bir zavallıyı görüyoruz maalesef...
- "ben beyefendiyim," sözde kılıfını üzerine çekmeye çalışıp beceremeyen,
ve bunu her deneyişinde kendisi yetmezmiş gibi camiasını da küçülten bir zavallı...
beşiktaş'a tek katkısı, stadyum inşaatının süresini hızlandırması...
onun dışında ne bir başarısı,
ne de taraftarlarca hoş karşılanacak bir tutumundan bahsedebiliriz.
kulübü neredeyse fenerbahçe'nin pilot kulübü yapma gayreti ise cabası...
söylenecek söz yok...
yıldırım demirören döneminin pisliklerini halen yaşıyoruz ama beşiktaş o zamanlar, ismi gibi beşiktaş'tı.
şu anda ise beşiktaş dışında her halta benziyor...
bundan daha kötü bir beşiktaş başkanı hayal edemiyorum.

hayırlısı...