bugün

hani türkiye'de bazı konularda fikir ayrılıklarına düşülür, bu fikir ayrılıkları ve incir çekirdeğini doldurmayacak nüanslar aykırılıklara dönüştürülür ve bu sayede toplumda bir ayrıştırma alır başını gider ya, hani bir yıldız kayarya bazen, işte öyle bir şey uludağ sözlükte olmasın isteriz, uludağ sözlük küçük türkiye modeli olsun belki ama bu yöneri ile değil.
demem o ki mirim, karşıt fikirlere de yaşam alanı tanınsın. bu bizim renkliliğimizi, doğal olarak fikir zenginliğimizi gösterecektir. her konuda hem fikir olacak değiliz ancak empatiyi de kaybetmemek lazım. bu fikir ayrılıklarını tırmandırmamak lazım. muhatabı en azından dinlemek, anlayabilmeye çalışmak lazım.
sözlük aleminde bu da okumak şeklinde tezahur ediyor.
örneğin ben bir entry yazıyorum entrydeki fikrimi başka biri sevmiyor doğal olarak eksi kanaat kullanıyor. ama bunla yetinmiyor. ben bu konuyu geçip başka konularda yazılar yazdığımda da aradan 5 saniye geçmeden, adam yazılanı okumadan, altında imzamı gördüğü her yazıya eksi veriyor.
böyle hasmani bir tutumla da ayrı fikirler aykırı fikirlere dönüşüverip sivrilmeye başlıyor ve asla çözüme ulaşılamıyor. çözüme ulaşılamadığı gibi insanlar ötekileştirildiği için topyekün hiçe sayılıyor, görmezden geliniyor, düşman ilan ediliyor. fakat insan dediğimiz mahluk tek bir fikri sabitten daha ötesidir.
burada verilen eksiye karşı değiliz. tamam kardeşim eksi oyunu yine ver, ancak önce yazılanı bir oku.