fenerbahçe sahiline 32 trilyonluk paşakondu

bugün çeşitli yayın organlarında yer alan haberdir.

iddiaya göre fenerbahçe orduevinde, yüksek rütbeli subayların kullanımı için 32 trilyon lira masraf/yatırım ile lüks villalar yapılacaktır.

dahası villaların yapılması istenilen yerler imara açık değildir. bu yüzden, sivil otoriteye de baskı uygulanmaktadır.

bizim paşaların istanbul'un sahil kesimine sosyal tesis yapmaya olan ilgisi istanbulu biraz dolaşan her birey tarafından rahatlıkla görülebilir.

güneydoğu'dan şehit haberleri gelirken, bu şehitlerin sosyal durumları insanın içini acıtırken, ülkenin ekonomik durumu meydanda iken böyle bir masrafta bulunmak ayıptır, yazıktır, günahtır.

herzamanki gibiyine dinci basında çıkan ve yine tsk'yi hedef alıp saldıran psikolojik savaş ürünü haber.
eğer böyle bir yer yapılacaksa abartıdır ama bunu alıp böylesi iğrenç şekilde saldırmak zaten anca dinci basının ahlaksızlığı ile örtüşebilirdi.
dedeleri ihanet içinde idi, kurtuluş savaşı mücadelesi verenleri asmak peşinde idi; torumları ise tsk'ya kin kusup aynı bayrağı devralmışlar.
amma kuyruk acısı imiş lan bu. kin döke döke, pislik saça saça bitiremediler.

ayrıca bu dinci basın akp 234234234 trilyonluk merkez binası yaparken tek satır yazmamıştı.
yine bir çok akp'linin imar izni olmayan yerde ev, villaya sahip olması haberlerini es geçmişti.
o yüzden böylesi ikiyüzlülük ve şerefsizliğin kol gezdiği ortamda insan ister istemez veya istemese bile bu olayı savunmak istiyor.

bir de şu var. erbakan'ın kayıp trilyon davasından yargılandığı o borç bugün 12 trilyon oldu. *
(bkz: şerefsiz basın bunu da yazın)

dogrudur. ama "musluman zenginlerin" , ya da son zamanlarda musluman diye gecinip akp eliyle zenginlestirilenlerin onlardan asagi kalir yani yoktur.

yani iki ucu boklu degnektir. tek kurtulus halk iktidarinda, ne ordu ne akp...