bugün

22 kasım 2012 sabahı, fazıl say'ın kişisel facebook sayfasından yayınladığı, uzlaşma isteği içeren mektubudur.
metin şu şekilde :

fazıl say'dan sana mektup var,

Bana 2 dakikani ayırmak ve mektubumu okumak zorundasın;
Uzlaşabiliriz...
Evet hatalı bir laf ettim sana, evet öfkeliyim sana, çünkü sen beni hiç bir zaman anlamaya çalışmadın, çünkü sen beni hep "öteki" olarak gördün, "Batı uşagı" dedin, "Elitist" dedin, "Kâfir" dedin, "Bati kültürünün taklidi" dedin, "Bizden degil" dedin, , ya da hep kaçtın, hep sıyrıldın, yüzleşmedin..
Umurunda olmadı ne Nasreddin Hocanın danslarını bestelemem, ne Kara Toprağı, Veysel'i, Dede Efendi'yi, istanbul Senfonisini, Nazım Oratoryosunu, Altıok'u, Turgut Uyar'ı Yunus Emre'yi, Mezopotamya'yı, Hezarfen'i bestelemem.
Piyanoda "Dünya Birinciliği" almam, dunyanin her yerinde bir Türk olarak verdiğim konserlerim, Anadolu turnelerimm, sana hep elimi uzatmak istemem, hiç birisi umurunda olmadı.. Sen hep manipulasyonlar içindeki medyanı dinledin, bir kere bile gerçeği görmedin..

Vatan haini değilsin elbette.. Ama ben vatan hainiysem, ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik suçundan yargılanıyorsam ve hiç bir suçum yoksa, tamamen yanlış ve güdümlü manipule edilmiş yalanların içinde sen de bu yalana kandırıldaysan, işin aslını bilmiyorsan ve hapis yatmamı istemekteysen, evet sen de hainsin... Vatanin haini olman gerekmiyor, insani duygulara ihanet etmen yeterli.
Bak; Kendi kültürümüzü, Itrî'yi,Veysel'i, Dede Efendi'yi ve evrenselliği savunup, iğrenç ticari müzikleri hala sana zararlı bulduğumu tüm samimiyetimle tekrarlıyorsam, ve sen yine de kaldığın yerde sayıklıyorsan, ilerlemek, keşfetmek, öğrenmek, ölüm kültüründen ayrılmak istemiyorsan, e o zaman, Nazım Hikmet haklıymış... "Suçun tamami değilse de çoğu sende" derken...
Türkiye'nin ekonomisi 2 kat büyümüş olabilir, 10 kat daha da büyüyebilir, dünyanın en zengin ülkesi de olabilirsin.. Ama şunu unutma ki senin, sana ait gerçek bir kültürün olmazsa, gerçek sanatın, sanatçıların olmazsa sen asla büyük bir memleket yaratamazsın... Gülünç ve vahim bir halde postmodern- yalakalıklara sanat der durursun... Ve bunu kimse yutmaz...
Uzlaşabiliriz... Uzlaşabiliriz ama, sen de artık bir adım at ki uzlaşalım..
1000 tane köşe yazarı, 10.000 tane "anti-Fazıl Say" köşe yazısı yazsa ne olacak? Mezopotamya senfonisi degersiz bir eser mi olacak? Ne olacak?...
Lütfen bir adım at, uzlaşabil benimle...
Ben sana elimi hep uzattim.. Hiç bir zaman görmedin.. Görmek istemedin...
Şimdi vaktidir.. Uzlaşabil...

fazıl.
1000 e yakın beste vermiş, besteleri türk müziği konservatuarlarında komplike olmasından dolayı ders olarak gösterilmiş, halk müziği ile sanat müziğini ortak bir noktaya getirebilmiş, berlin flarmoni orkestrasınca kendisine türk müziği kürsüsü teklif edilmiş, bağlama icrası konusunda tabuları yıkmış, dünyanın önde gelen üniversitelerince müzik doktoru ilan edilmiş, muhteşem bir notist, söz yazarı, enstrumanit, bestekar olan orhan gencebay' a 3. sınıf bir müzisyen dediğim için özür dilerim.

-fazıl say. *
ak parti'ye oy verecek galiba. yazısından öyle bir profil çıkardım.

neyse şaka bir yana. bir ara gelsin de maklube yiyelim beraber diyorum kendisine.
(bkz: bakırköyden mektup var).

garipce çağrıştı.