bugün

biz aslında yokuz diyen nihilistler ve düşünün bütün filozofları bilgilerinden ötürü saygıyla selamladıktan sonra soruyorum.
Farz edelim ki biz yokuz,
o zaman yokluk da yok olmaz mı varlığın içindeki yokluktan ziyade yokluğun içindeki asıl olan yokluğa dönüp de varlığı çıkaramaz mıyız.
yanisi zıtlar kuramına göre varlığın içindeki varlıkla, yokluğun içindeki yokluğun kesişim noktası olan
yokluğun içindeki varlık ve varlığın içindeki yokluk bize aslında bu boyutun varlığı tasavvur etmemizde yetersiz olduğunu göstermiyor mu?

şöyleki; bir sinema filmindeki her bir kare aslında vardır, şimdi o kare film süresince vardır. mesela fi tarihinde de yoktur deriz. işte oradaki kare misali hayatımızı oluşturan anlar zaman çizelgesinde bir kareden ibaret olup varlığın içindeki yokluk değil midir.