fakr u zaruret içindeki orduyu savunan zihniyet

brütüs olmak yerine değerleriyle ölmeyi tercih eden zihniyettir.
adı üstünde zihniyettir.
tarihini, geçmişini, istiklalini borçlu olduğu değerleri sırtından bıçaklyacak kadar zihniyetsiz ve şerefsiz değildir, olamaz.
brütüsler bu kadar çoğalmışken inadına sezar dır ve tüm bıçaklara sırtını da siper eder, göğsünü de.
yeterki vatan, millet, bayrak sağsalim geleceğini kucaklasın.

askerinin eline pimi çekilmiş el bombası verecek kadar alçalmış zihmiyeti savunmaktır.

hava operasyonlarında harikalar yaratan heronları senelerce süs olsun diye kullanan zihniyeti savunmaktır.

fakr-u zaruret, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindeki milleti savunmak zorunda olan orduyu savunan zihniyettir.

bayram günü eli öpüllmesi gereken büyüğünüz, iki kelam edecek sizi seven biri yok mu evladım? bu kadar mı yalnız, sevgisiz, nefret dolusunuz siz? söylediğiniz şeylerin yalan olması bir yana mide bulandırıyorsunuz artık. sevilmiyorsunuz, istenmiyorsunuz, beğenilmiyorsunuz.

neden şansınızı başka bir yerde denemiyorsunuz? elbet sizi de kabullenecek bir oluşum vardır...

yeter ama hakikaten bizimki de can...

(bkz: kabak tadı vermeye başlayan başlıklar/#12928893)

son derece isabetli bir yönde hareket eden bir zihniyettir.

bir devlet "topraklar" üzerine kurulur. bu topraklar korunurlar. dünya devletlerinde "koruma" görevi ordulara verilir. türk ordusu herhalde amerikan ordusu gibi "işgalci" bir ordu değildir. sadece kendi topraklarını savunmaktadır. zira orduyu savunmayan adam üstünde bulunduğu toprakların korunmasından da haz duymuyor, olmalıdır. yoksa neden ordusunun arkasında duran adamı "kötü adam" ilan etsin ki?... o adamın konusu olsa olsa o toprağın "kendi kafasındaki ordular tarafından korunmaması"ndan duyduğu rahatsızlık konusudur.

bak, iran ordusu da güçlüdür, ama ırak ordusu güçsüzdü...amerikan ordusu şimdi nerede, ne faaliyetler de bulunmaktadır?...türkiye´ye giremez, iran´a da giremez. hayır, girmeyi deneyebilir, denerse kaybı çok büyük olur. amerikan halkı tolere etmez öyle büyük kaybı diye, giremez.

yani ordunun savunulması kesinlikle yanlış bir davranış değildir. türk ordusu fakru zaruret içinde falan da değildir. bunlar birtakım çevrelerin uydurmalarıdır. türkiye devletinin bulunduğu coğrafya da ordu çok önemli bir faktördür. israil devletinde erkek sayısı yetmediği için kadınları da alırlar askere. ve hepsi de seve seve gidip askerliklerini yaparlar. israil başbakanı "israil bir asker ülkesidir" dediği zaman insanlar bundan "utanç" duymaz, tam tersine gururlanırlar. e bunun bir sebebi olsa gerektir.

bunları bilip de konuşmak herhalde daha isabetli olacaktır. bilmeden konuşunca hedef sapması, eksen kayması yaşanıyor çünkü.

iman gücüyle ayakta durmaya çalışan orduyu savunmaktır.