bugün

arkeolojide anadolu ekolu denilinde ilk akla gelen isimdir kendileri. arkeoloji dünyasının efsanelerinden; patara eski kazı başkanı ve akdeniz üniversitesi arkeoloji bölümü kurucusu. bu sene sonunda emekli oluyor, koskoca bir ömürü bu ülkenin keşfedilmemiş ve keşfedilmeyi bekleyen toprak altındaki tarihini incelemek için harcamış hoca.
yabancı literatüre karşın geliştirdiği kendi öz türkçe literatürle gönüllere taht kurmuştur. örneğin: akropol yerine beykalesi terimini kullanması. amma velakin bu yabancı literatür savaşında, neredeyse hiç türkçe makale yazmayarak kendisiyle çelişmeyi de başaran aklı karışık bir üstattır kendileri.
anadolu aşığıdır, koskoca bir yalan olduğunu savunduğu yunan mucizesine karşı hep mücadele etmiştir. hatta bunu o kadar ateşli bir şekilde yapar ki sırf bu yüzden tepki çeker. belki de haklıyken haksız duruma düşmüştür akademi kariyeri boyunca.
asla ders vermemiştir, her dersini konferans gibi işler.
kendisi gibi diğer küçük kardeşi de arkeologtur: cengiz ışık
bir diğer kardeşi ise kenan ışık'tır.
üniversite hayatı boyunca bütün öğrencileri, hep onun dersinden 20 aldıkları için nefret etseler de o arkeolojinin efsanelerindendir.
kendisi ile bodrum yarımadası'ndaki leleg kalıntılarını ve tümülüs mezarları gezmiştik.

ilk defa bu kalıntıları gören fahri hoca coştukça coşmuş zevkten dörtköşe olmuştu.

koca anadolu ekolü'nden olmasından ötürü bu kalıntıları hemen sahiplenmişti ve işte anadolu diye haykırmıştık birlikte.

tam anlamı ile yaşayan bir efsanedir kendisi.

kendisinden ders alan öğrenciler ilelebet kıskanılacaktır.